Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

Ve Muhammed değildir bir resûl418 dışında; muhakkak geçti onun öncesinden* resûller418; öyle ki eğer ölür ya da katledilirse geri mi dönersiniz topuklarınız üzerinde?; ve kim geri döner iki topuğu üzerinde; öyle ki asla zarar vermez Allah'a bir şey; ve karşılığını verecek Allah şükredenlerin43.

*Kur'an'da Muhammed nebi öncesinde yaşamış olan 26 nebinin ismi zikredilir. Bu resûller de bir insandı. Yaşadılar ve öldüler. Bâki olan kutsal kitaplar ve Yüce Allah'tır. 

(Âl-i İmrân) 3:144
null
(Âl-i İmrân) 3:144

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve ma

ve değildir

وَمَا

-

2

muhammedun

Muhammed

مُحَمَّدٌ

-

3

illa

dışında

إِلَّا

-

4

rasulun

bir resûl

رَسُولٌ

رسل

5

kad

muhakkak

قَدْ

-

6

halet

geçti

خَلَتْ

خلو

7

min

 

مِنْ

-

8

kablihi

onun öncesinden

قَبْلِهِ

قبل

9

r-rusulu

resûller

الرُّسُلُ

رسل

10

efein

mi öyle ki eğer 

أَفَإِنْ

-

11

mate

ölür 

مَاتَ

موت

12

ev

ya da

أَوْ

-

13

kutile

katledilirse

قُتِلَ

قتل

14

nkalebtum

geri dönersiniz

انْقَلَبْتُمْ

قلب

15

ala

üzerinde

عَلَىٰ

-

16

ea'kabikum

topuklarınız

أَعْقَابِكُمْ

عقب

17

ve men

ve kim

وَمَنْ

-

18

yenkalib

geri döner

يَنْقَلِبْ

قلب

19

ala

üzerinde

عَلَىٰ

-

20

akibeyhi

iki topuğu

عَقِبَيْهِ

عقب

21

felen

öyle ki asla

فَلَنْ

-

22

yedurra

zarar vermez

يَضُرَّ

ضرر

23

llahe

Allah'a

اللَّهَ

-

24

şey'en

bir şey

شَيْئًا

شيا

25

ve seyeczi

ve cezalandıracak

وَسَيَجْزِي

جزي

26

llahu

Allah

اللَّهُ

-

27

ş-şakirine

şükredenleri

الشَّاكِرِينَ

شكر

437|3|144|وَمَا مُحَمَّدٌ إِلَّا رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ ٱلرُّسُلُ أَفَإِي۟ن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ ٱنقَلَبْتُمْ عَلَىٰٓ أَعْقَٰبِكُمْ وَمَن يَنقَلِبْ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ ٱللَّهَ شَيْـًٔا وَسَيَجْزِى ٱللَّهُ ٱلشَّٰكِرِينَ
144. Ve mâ muhammedun illâ resûl(resûlun), kad halet min kablihir rusûl(rusûlu), e fein mâte ev kutilenkalebtum alâ a’kâbikum, ve men yenkalib alâ akıbeyhi fe len yadurrallâhe şey’â(şey’en), ve se yeczîllâhuş şâkirîn(şâkirîne).”