Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:135
Ve kimseler (ki) faaliyet yaptıkları zaman bir fahşâ81 ya da zulmettiler257 kendi nefislerine; hatırladılar (onlar) Allah'ı; öyle ki mağfiret319 dilediler günahlarına; "Ve kimdir Allah’ın dışında (ki) mağfiret319 eder günahlara!"; ve asla ısrar etmezler (onlar) faaliyet yaptıkları üzerine; ve onlar bilirler*.
-81-

81Vahşetten/fuhuştan/ahlaksızlıktan.

-257-

257Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır. 

-319-

319Bağışlama, affetme.

*Bile bile fahşâ içinde olmazlar, bile bile kendilerine zulmetmezler.
null
(Âl-i İmrân) 3:135

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

vellezine

ve kimseler 

وَالَّذِينَ

-

2

iza

zaman

إِذَا

-

3

fealu

faaliyet yaptılar 

فَعَلُوا

فعل

4

fahişeten

bir fahşat

فَاحِشَةً

فحش

5

ev

ya da

أَوْ

-

6

zelemu

zulmettiler

ظَلَمُوا

ظلم

7

enfusehum

kendi nefislerine

أَنْفُسَهُمْ

نفس

8

zekeru

hatırladılar

ذَكَرُوا

ذكر

9

llahe

Allah'ı

اللَّهَ

-

10

festegferu

öyle ki mağfiret dilediler

فَاسْتَغْفَرُوا

غفر

11

lizunubihim

günahlarına

لِذُنُوبِهِمْ

ذنب

12

ve men

ve kim

وَمَنْ

-

13

yegfiru

mağfiret eder

يَغْفِرُ

غفر

14

z-zunube

günahlara

الذُّنُوبَ

ذنب

15

illa

dışında

إِلَّا

-

16

llahu

Allah’ın

اللَّهُ

-

17

velem

ve asla

وَلَمْ

-

18

yusirru

ve ısrar etmezler

يُصِرُّوا

صرر

19

ala

üzerine

عَلَىٰ

-

20

ma

 

مَا

-

21

fealu

faaliyet yaptıkları

فَعَلُوا

فعل

22

vehum

ve onlar

وَهُمْ

-

23

yea'lemune

bilirler

يَعْلَمُونَ

علم

428|3|135|وَٱلَّذِينَ إِذَا فَعَلُوا۟ فَٰحِشَةً أَوْ ظَلَمُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ ذَكَرُوا۟ ٱللَّهَ فَٱسْتَغْفَرُوا۟ لِذُنُوبِهِمْ وَمَن يَغْفِرُ ٱلذُّنُوبَ إِلَّا ٱللَّهُ وَلَمْ يُصِرُّوا۟ عَلَىٰ مَا فَعَلُوا۟ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
135. Vellezîne izâ fealû fâhişeten ev zalemû enfusehum zekerûllâhe festagferû li zunûbihim, ve men yagfiruz zunûbe illâllâhu ve lem yusırrû alâ mâ fealû ve hum ya’lemûn (ya’lemûne).