Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:116
Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; asla kazandırmaz onlara malları ve ne de evlatları Allah’tan bir şey; ve işte onlar; ashabıdır/yoldaşlarıdır ateş; onlar orada (cehennemde) ölümsüzlerdir185.
-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-185-

185Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen. 

null
(Âl-i İmrân) 3:116

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

inne

doğrusu

إِنَّ

-

2

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

3

keferu

kâfirlik ettiler

كَفَرُوا

كفر

4

len

asla

لَنْ

-

5

tugniye

kazandırmaz

تُغْنِيَ

غني

6

anhum

onlara

عَنْهُمْ

-

7

emvaluhum

malları

أَمْوَالُهُمْ

مول

8

ve la

ve ne de

وَلَا

-

9

evladuhum

evladları

أَوْلَادُهُمْ

ولد

10

mine

 

مِنَ

-

11

llahi

Allah’tan

اللَّهِ

-

12

şey'en

hiçbir şey

شَيْئًا

شيا

13

ve ulaike

ve iş onlar

وَأُولَٰئِكَ

-

14

eshabu

ashabı/yoldaşları

أَصْحَابُ

صحب

15

n-nari

ateş

النَّارِ

نور

16

hum

onlar

هُمْ

-

17

fiha

orada

فِيهَا

-

18

halidune

ölümsüzlerdir

خَالِدُونَ

خلد

409|3|116|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَن تُغْنِىَ عَنْهُمْ أَمْوَٰلُهُمْ وَلَآ أَوْلَٰدُهُم مِّنَ ٱللَّهِ شَيْـًٔا وَأُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ
116. İnnellezîne keferû len tugniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum minallâhi şey’â(şey’en), ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).