Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:110
Oldunuz insanlar için çıkarılmış hayırlı/iyi bir ümmet305; emredersiniz200 marufla291; ve menedersiniz münkerden82; ve iman47 edesiniz Allah'a; ve eğer iman47 etseydi kitap ehli135; mutlak olurdu bir hayır onlara; onlardandır müminler451; ve ekserisi/çoğu onların fâsıklardır38.
-305-

305Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

-200-

200Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.  

-291-

291Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

-82-

82İğrençleştirilmiş, çirkinleştirilmiş. Pasif gelen bir kelimedir. Evrenin kabullerini yani işleyişini bozan uygulamalar mutlak ki çirkinlikle ve iğrençlikle sona erer.  

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

-135-

135Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar. 

-451-

451İman etmiş kimselere mümin denir. İman sahibi kimseler demektir. Anlarız ki bu kavram resûllere isnat edilemez. Kişilere isnat edilemez. Sadece kutsal kitaplara tabi olarak tek tanrıcı olmuş kimseler gerçek mümindir. Yüce Allah 3:110 ayetinde bunu işaretini vermiştir. Şerefli Kur'an'a göre kitap ehlinden (başta Yahudiler ve Hristiyanlar olmak üzere kendilerine Kur'an öncesi kitap verilenlerden) azınlık olan kimseler de mümindir. Mümin olmak bir nebiyi ya da resûlü takip etmek değildir. Sadece kutsal kitapları takip etmektir.  

-38-

38Sapkın, doğru yoldan çıkan.

null
(Âl-i İmrân) 3:110

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

kuntum

oldunuz

كُنْتُمْ

كون

2

hayra

hayırlı

خَيْرَ

خير

3

ummetin

bir ümmet

أُمَّةٍ

امم

4

uhricet

çıkarılmış

أُخْرِجَتْ

خرج

5

linnasi

insanlar için

لِلنَّاسِ

نوس

6

te'murune

emredersiniz

تَأْمُرُونَ

امر

7

bil-mea'rufi

marufla

بِالْمَعْرُوفِ

عرف

8

ve tenhevne

ve men edersiniz

وَتَنْهَوْنَ

نهي

9

ani

 

عَنِ

-

10

l-munkeri

münkerden

الْمُنْكَرِ

نكر

11

ve tu'minune

ve iman edesiniz

وَتُؤْمِنُونَ

امن

12

billahi

Allah'a

بِاللَّهِ

-

13

velev

ve eğer

وَلَوْ

-

14

amene

iman etseydi

امَنَ

امن

15

ehlu

ehli

أَهْلُ

اهل

16

l-kitabi

Kitap

الْكِتَابِ

كتب

17

lekane

mutlak olurdu

لَكَانَ

كون

18

hayran

bir hayır

خَيْرًا

خير

19

lehum

onlara

لَهُمْ

-

20

minhumu

onlardandır

مِنْهُمُ

-

21

l-mu'minune

müminler

الْمُؤْمِنُونَ

امن

22

veekseruhumu

ve ekserisi onların

وَأَكْثَرُهُمُ

كثر

23

l-fasikune

fasıklardır

الْفَاسِقُونَ

فسق

403|3|110|كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَلَوْ ءَامَنَ أَهْلُ ٱلْكِتَٰبِ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُم مِّنْهُمُ ٱلْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ ٱلْفَٰسِقُونَ
110. Kuntum hayra ummetin uhricet lin nâsi te’murûne bil ma’rûfi ve tenhevne anil munkeri ve tu’minûne billâh(billâhi), ve lev âmene ehlul kitâbi le kâne hayran lehum, minhumul mu’minûne ve ekseruhumul fâsikûn(fâsikûne).