Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Hac) 22:40

Kimseler; çıkarıldılar diyarlarından haksız yere; sadece ki derler: “Rabbimiz4 Allah'tır”; fakat olmasaydı defetmesi Allah'ın insanların bir kısmını onların bir kısmıyla; mutlak yıkılırdı manastırlar; ve kiliseler; ve salâtlar23; ve mescitler16; anılır orada Allah'ın ismi çokça; ve mutlak yardım eder Allah O’na (Allah’a) yardım eden kimseye; doğrusu Allah mutlak Kaviyy'dir72; Azîz'dir37.

-4-

4Efendi, komuta eden.

-23-

23Müminlerin her gün belirli vakitlerde (sabah ve akşam) yaptığı iki salât ve her hafta toplantı gününde yaptıkları salât. Salâtlar olarak çoğul. 

-16-

16Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer.

-72-

72Kuvvetli.

-37-

37Güç yetiren.

(Hac) 22:40

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

2

uhricu

çıkarıldılar

أُخْرِجُوا

خرج

3

min

مِنْ

-

4

diyarihim

diyarlarından/yurtlarından

دِيَارِهِمْ

دور

5

bigayri

بِغَيْرِ

غير

6

hakkin

haksız yere

حَقٍّ

حقق

7

illa

sadece

إِلَّا

-

8

en

ki

أَنْ

-

9

yekulu

derler

يَقُولُوا

قول

10

rabbuna

Rabbimiz

رَبُّنَا

ربب

11

llahu

Allah'tır

اللَّهُ

-

12

velevla

fakat

وَلَوْلَا

-

13

def'u

olmasaydı defetmesi

دَفْعُ

دفع

14

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

15

n-nase

insanların

النَّاسَ

نوس

16

bea'dehum

bir kısmını onların

بَعْضَهُمْ

بعض

17

bibea'din

bir kısmıyla

بِبَعْضٍ

بعض

18

lehuddimet

mutlak yıkılırdı

لَهُدِّمَتْ

هدم

19

savamiu

manastırlar

صَوَامِعُ

صمع

20

ve biyeun

ve kiliseler

وَبِيَعٌ

بيع

21

ve salevatun

ve salatlar

وَصَلَوَاتٌ

صلو

22

ve mesacidu

ve mescitler

وَمَسَاجِدُ

سجد

23

yuzkeru

anılır

يُذْكَرُ

ذكر

24

fiha

orada 

فِيهَا

-

25

ismu

ismi

اسْمُ

سمو

26

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

27

kesiran

çokça

كَثِيرًا

كثر

28

veleyensuranne

ve mutlak yardım eder

وَلَيَنْصُرَنَّ

نصر

29

llahu

Allah

اللَّهُ

-

30

men

kimseye

مَنْ

-

31

yensuruhu

yardım eden O’na (Allah’a)

يَنْصُرُهُ

نصر

32

inne

doğrusu

إِنَّ

-

33

llahe

Allah

اللَّهَ

-

34

lekaviyyun

mutlak kuvvetlidir

لَقَوِيٌّ

قوي

35

azizun

azîzdir/güç yetirendir.

عَزِيزٌ

عزز

2633|22|40|ٱلَّذِينَ أُخْرِجُوا۟ مِن دِيَٰرِهِم بِغَيْرِ حَقٍّ إِلَّآ أَن يَقُولُوا۟ رَبُّنَا ٱللَّهُ وَلَوْلَا دَفْعُ ٱللَّهِ ٱلنَّاسَ بَعْضَهُم بِبَعْضٍ لَّهُدِّمَتْ صَوَٰمِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَٰتٌ وَمَسَٰجِدُ يُذْكَرُ فِيهَا ٱسْمُ ٱللَّهِ كَثِيرًا وَلَيَنصُرَنَّ ٱللَّهُ مَن يَنصُرُهُۥٓ إِنَّ ٱللَّهَ لَقَوِىٌّ عَزِيزٌ
40. Ellezîne uhricû min diyârihim bi gayri hakkın illâ en yekûlû rabbunallâh(rabbunallâhu), ve lev lâ def’ullâhin nâse ba’dahum bi ba’dın lehuddimet savâmıu ve biyaun ve salavâtun ve mesâcidu yuzkeru fîhesmullâhi kesîrâ(kesîran), ve le yansurennallâhu men yansuruh(yansuruhu), innallâhe le kaviyyun azîz(azîzun).