Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Enbiyâ) 21:73

Ve yaptık onları emirler/liderler; doğru yola kılavuzlarlar emrimizle; ve vahyettik603 onlara faaliyet yapmayı; hayırlar/iyilikler; ve ikame572 edenler salâtı5; ve verenler zekâtı10; ve oldular bize kulluk46 edenler.

-603-603Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki  Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.-572-572Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak. -5-

5Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

-10-

10Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür. 

-46-

46Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.  

(Enbiyâ) 21:73

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ve cealnahum

ve yaptık onları

وَجَعَلْنَاهُمْ

جعل

2

eimmeten

emirler/liderler

أَئِمَّةً

امم

3

yehdune

doğru yola kılavuzlarlar

يَهْدُونَ

هدي

4

biemrina

emrimizle

بِأَمْرِنَا

امر

5

ve evhayna

ve vahyettik

وَأَوْحَيْنَا

وحي

6

ileyhim

onlara

إِلَيْهِمْ

-

7

fia'le

faaliyet yapmayı

فِعْلَ

فعل

8

l-hayrati

hayırlar/iyilikler

الْخَيْرَاتِ

خير

9

ve ikame

ve ikame edenler/dikenler/ayağa kaldıranlar

وَإِقَامَ

قوم

10

s-salati

salatı

الصَّلَاةِ

صلو

11

ve ita'e

ve verenler

وَإِيتَاءَ

اتي

12

z-zekati

zekâtı

الزَّكَاةِ

زكو

13

ve kanu

ve oldular

وَكَانُوا

كون

14

lena

bize

لَنَا

-

15

aabidine

kulluk edenler

عَابِدِينَ

عبد

2554|21|73|وَجَعَلْنَٰهُمْ أَئِمَّةً يَهْدُونَ بِأَمْرِنَا وَأَوْحَيْنَآ إِلَيْهِمْ فِعْلَ ٱلْخَيْرَٰتِ وَإِقَامَ ٱلصَّلَوٰةِ وَإِيتَآءَ ٱلزَّكَوٰةِ وَكَانُوا۟ لَنَا عَٰبِدِينَ
73. Ve cealnâhum eimmeten yehdûne bi emrinâ ve evhaynâ ileyhim fi’lel hayrâti ve ikâmes salâti ve îtâez zekâh(zekâti), ve kânû lenâ âbidîn(âbidîne).