Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Enbiyâ) 21:30
Görmezler mi kâfirlik25 etmiş kimseler ki gökler162 ve yer olmuştu bir bitişik/yapışık387; öyle ki ayırdık* o ikisini; ve yaptık sudan her bir canlı şeyi387; öyle ki iman47 etmezler mi?
-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-162-

162Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Evren tekil olarak bir göktür. Bu gök içindeki her bir yer de göktür. Örnek; galaksinin içindeki bir bulutsu da bir göktür. Bu nedenle gökler çok sayıda gök içeren evrenimizi işaret eder.

-387-387Bir şeyin parçalarını birleştirerek onarmak, bitiştirmek, yapıştırmak anlamındır. Göklerin ve yerin bir zamanlar bitişik olduğunun işaret edilmesi büyük patlamaya işarettir.  -47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Bitişik olan yani tekillik ('singularity') halinde olan gökler ve yer 13.8 milyar yıl önce büyük patlamayla ayrıldı. Boyutlar oluştu. Tek bir kuvvet ayrılarak 4 temel kuvveti oluşturdu. 
null
(Enbiyâ) 21:30

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

evelem

 

أَوَلَمْ

-

2

yera

görmezler mi

يَرَ

راي

3

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

4

keferu

kâfirlik ederler

كَفَرُوا

كفر

5

enne

ki

أَنَّ

-

6

s-semavati

gökler

السَّمَاوَاتِ

سمو

7

vel'erde

ve yer

وَالْأَرْضَ

ارض

8

kaneta

olmuştu

كَانَتَا

كون

9

ratkan

bir bitişik/yapışık

رَتْقًا

رتق

10

fefeteknahuma

öyle ki ayırdık o ikisini

فَفَتَقْنَاهُمَا

فتق

11

ve cealna

ve yaptık

وَجَعَلْنَا

جعل

12

mine

-dan

مِنَ

-

13

l-mai

su-

الْمَاءِ

موه

14

kulle

her bir

كُلَّ

كلل

15

şey'in

şeyi

شَيْءٍ

شيا

16

hayyin

canlı

حَيٍّ

حيي

17

efela

öyle ki 

أَفَلَا

-

18

yu'minune

iman etmezler mi

يُؤْمِنُونَ

امن

2511|21|30|أَوَلَمْ يَرَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَنَّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ كَانَتَا رَتْقًا فَفَتَقْنَٰهُمَا وَجَعَلْنَا مِنَ ٱلْمَآءِ كُلَّ شَىْءٍ حَىٍّ أَفَلَا يُؤْمِنُونَ
30. E ve lem yerellezîne keferû ennes semâvâti vel arda kânetâ retkan fe fetaknâhuma, ve cealnâ minel mâi kulle şey’in hayy(hayyin), e fe lâ yu’minûn(yu’minûne).