Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:91

Ve denildiği zaman onlara: “İman47 edin indirdiğine Allah'ın”; dediler: “İman47 ederiz üzerimize indirilmişe”; ve kâfirlik25 ederler onun (Tevrât’ın) ardındakine (Kur’an’a); ve o (Kur’an) haktır/gerçektir; bir musaddıktır140 onların yanlarındaki (Tevrât) için; de ki: “Öyleyse neden katledersiniz35 Allah'ın nebilerini132 daha önceden; eğer olduysanız müminler27?”

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-140-

140Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu tasdik edici. 

-35-

35Öldürmek, savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek.

-132-

132Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

-27-

27İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.   

(Bakara) 2:91

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ve iza

ve o zaman

وَإِذَا

-

2

kile

denildi

قِيلَ

قول

3

lehum

onlara

لَهُمْ

-

4

aminu

iman edin

امِنُوا

امن

5

bima

بِمَا

-

6

enzele

indirdiğine

أَنْزَلَ

نزل

7

llahu

Allah'ın

اللَّهُ

-

8

kalu

dediler

قَالُوا

قول

9

nu'minu

iman ederiz

نُؤْمِنُ

امن

10

bima

بِمَا

-

11

unzile

indirilene

أُنْزِلَ

نزل

12

aleyna

bizlere

عَلَيْنَا

-

13

ve yekfurune

ve kâfirlik ederler

وَيَكْفُرُونَ

كفر

14

bima

بِمَا

-

15

vera'ehu

onun (Tevrat’ın) ardındakine (Kur’an’a)

وَرَاءَهُ

وري

16

vehuve

ve o (Kur’an)

وَهُوَ

-

17

l-hakku

haktır/gerçektir

الْحَقُّ

حقق

18

musaddikan

bir musaddık

مُصَدِّقًا

صدق

19

lima

لِمَا

-

20

meahum

onların yanlarındaki için (Tevrat)

مَعَهُمْ

-

21

kul

de ki

قُلْ

قول

22

felime

öyleyse neden

فَلِمَ

-

23

tektulune

katledersiniz

تَقْتُلُونَ

قتل

24

enbiya'e

nebilerini

أَنْبِيَاءَ

نبا

25

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

26

min

مِنْ

-

27

kablu

daha öncesinde

قَبْلُ

قبل

28

in

eğer

إِنْ

-

29

kuntum

olduysanız

كُنْتُمْ

كون

30

mu'minine

müminler

مُؤْمِنِينَ

امن

98|2|91|وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ ءَامِنُوا۟ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُوا۟ نُؤْمِنُ بِمَآ أُنزِلَ عَلَيْنَا وَيَكْفُرُونَ بِمَا وَرَآءَهُۥ وَهُوَ ٱلْحَقُّ مُصَدِّقًا لِّمَا مَعَهُمْ قُلْ فَلِمَ تَقْتُلُونَ أَنۢبِيَآءَ ٱللَّهِ مِن قَبْلُ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
91. Ve izâ kîle lehum âminû bi mâ enzelallâhu kâlû nu’minu bi mâ unzile aleynâ ve yekfurûne bi mâ verâehu ve huvel hakku musaddikan limâ meahum kul fe lime taktulûne enbiyâallâhi min kablu in kuntum mu’minîn(mu’minîne).