Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:90

Ne bedbahtlıktır/perişanlıktır! Satın alıp takas ettiler onu nefisleri201 (için); ki kâfirlik25 ederler Allah'ın indirdiğine; bir sınırı aşmadır/ihlaldir; ki indirir Allah fazlından kullarından dilediği kimse üzerine; öyle ki geri döndüler/oturup kaldılar gazap/öfke üstüne bir gazapla/öfkeyle; ve kâfirler25 içindir yıpratan/çöktüren bir azap.

-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

(Bakara) 2:90

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

bi'sema

ne bedbahtlıktır/perişanlıktır

بِئْسَمَا

باس

2

şterav

satın alıp takas ettiler

اشْتَرَوْا

شري

3

bihi

onu

بِهِ

-

4

enfusehum

nefislerine onların

أَنْفُسَهُمْ

نفس

5

en

ki

أَنْ

-

6

yekfuru

kâfirlik ederler

يَكْفُرُوا

كفر

7

bima

بِمَا

-

8

enzele

indirdiğine

أَنْزَلَ

نزل

9

llahu

Allah'ın

اللَّهُ

-

10

begyen

bir sınırı aşma/ihlal

بَغْيًا

بغي

11

en

ki

أَنْ

-

12

yunezzile

indirir

يُنَزِّلَ

نزل

13

llahu

Allah

اللَّهُ

-

14

min

مِنْ

-

15

fedlihi

fazlından

فَضْلِهِ

فضل

16

ala

üzerine

عَلَىٰ

-

17

men

kimse

مَنْ

-

18

yeşa'u

dilediği

يَشَاءُ

شيا

19

min

مِنْ

-

20

ibadihi

kullarından

عِبَادِهِ

عبد

21

feba'u

öyle ki geri döndüler/oturup kaldılar

فَبَاءُوا

بوا

22

bigadebin

bir gazapla/öfkeyle

بِغَضَبٍ

غضب

23

ala

üstüne

عَلَىٰ

-

24

gadebin

bir gazap/öfke

غَضَبٍ

غضب

25

velilkafirine

ve kâfirler içindir

وَلِلْكَافِرِينَ

كفر

26

azabun

bir azap

عَذَابٌ

عذب

27

muhinun

yıpratan/çöktüren

مُهِينٌ

هون


97|2|90|بِئْسَمَا ٱشْتَرَوْا۟ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمْ أَن يَكْفُرُوا۟ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بَغْيًا أَن يُنَزِّلَ ٱللَّهُ مِن فَضْلِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنْ عِبَادِهِۦ فَبَآءُو بِغَضَبٍ عَلَىٰ غَضَبٍ وَلِلْكَٰفِرِينَ عَذَابٌ مُّهِينٌ
90. Bi’semeşterav bihî enfusehum en yekfurû bi mâ enzelallâhu bagyen en yunezzilallâhu min fadlihî alâ men yeşâu min ibâdih(ibâdihî), fe bâû bi gadabin alâ gadab(gadabin), ve lil kâfirîne azâbun muhîn(muhînun).