Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:85

Sonra siz; şunlar; öldürürsünüz nefislerinizi201; ve çıkarırsınız diyarlarından/yurtlarından bir grubu/bir fırkayı sizlerden; dayanışma/destekleşme içinde olursunuz onlara karşı günahla ve ihlalle/sınırı aşmayla/düşmanlıkla; ve eğer gelirlerse sizlere esirler olarak; fidye alırsınız onlara (serbest bırakmak için onları); ve (oysa) o haram/yasak edilendir sizlere; ihracı/çıkarılması (da) onların; iman47 edersiniz bir kısmına kitabın* ve kâfirlik25 edersiniz bir kısmına; öyle mi?  Öyle ki, nedir cezası/karşılığı kimsenin (ki) yapar bunu sizlerden; ancak bir rezalet dünya hayatında ve diriliş gününde; geri döndürülür en şiddetli azaba doğru; ve değildir Allah gâfil310 yaptıklarınızdan.

-201-

201Benlik, kişilik, öz varlık.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-310-

310Aymaz, bilmez, farkında olmayan.

*Kutsal kitap.

(Bakara) 2:85
92|2|85|ثُمَّ أَنتُمْ هَٰٓؤُلَآءِ تَقْتُلُونَ أَنفُسَكُمْ وَتُخْرِجُونَ فَرِيقًا مِّنكُم مِّن دِيَٰرِهِمْ تَظَٰهَرُونَ عَلَيْهِم بِٱلْإِثْمِ وَٱلْعُدْوَٰنِ وَإِن يَأْتُوكُمْ أُسَٰرَىٰ تُفَٰدُوهُمْ وَهُوَ مُحَرَّمٌ عَلَيْكُمْ إِخْرَاجُهُمْ أَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ ٱلْكِتَٰبِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍ فَمَا جَزَآءُ مَن يَفْعَلُ ذَٰلِكَ مِنكُمْ إِلَّا خِزْىٌ فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا وَيَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ يُرَدُّونَ إِلَىٰٓ أَشَدِّ ٱلْعَذَابِ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
85. Summe entum hâulâi taktulûne enfusekum ve tuhricûne ferîkan minkummin diyârihim, tezâharûne aleyhim bil ismi vel udvân(udvâni), ve in ye’tûkum usârâ tufâdûhum ve huve muharremun aleykum ihrâcuhum e fe tu’minûne bi ba’dil kitâbive tekfurûne bi ba’d(ba’dın), fe mâ cezâu men yef’alu zâlike minkum illâ hızyun fîl hayâtid dunyâ, ve yevmel kıyâmeti yureddûne ilâ eşeddil azâb(azâbi), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).