Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:3

Kimselerdir* (ki) iman47 ederler gayba62**; ve ikame572 ederler salâtı5; ve rızıklandırdığımızdan onları infak6 ederler.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

-62-

62Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

-572-572Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak. -5-

5Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

-6-

6Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.  

*Takva sahipleri.

**Rablerini gözleriyle göremeseler de O'nun tecelli etmiş olan isimlerine/sıfatlarına tanık/şahit olarak iman ederler/emin olurlar.

(Bakara) 2:3

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

2

yu'minune

iman ederler

يُؤْمِنُونَ

امن

3

bil-gaybi

gayba/görünmeyene/gizliye

بِالْغَيْبِ

غيب

4

ve yukimune

ve dikerler/ayağa kaldırırlar

وَيُقِيمُونَ

قوم

5

s-salate

salatı

الصَّلَاةَ

صلو

6

ve mimma

ve

وَمِمَّا

-

7

razeknahum

rızıklandırdığımızdan onları

رَزَقْنَاهُمْ

رزق

8

yunfikune

infak ederler/harcarlar

يُنْفِقُونَ

نفق


10|2|3|ٱلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِٱلْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَمِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ يُنفِقُونَ
3. Ellezîne yu’minûne bil gaybi ve yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).