Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:268
Şeytân29 vaat eder sizlere fakirliği; ve emreder200 sizlere fahşayı81; ve Allah vaat eder sizlere bir mağfiret319 kendinden; ve bir fazl/fazilet; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.
-29-

29Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

-200-

200Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.  

-81-

81Vahşetten/fuhuştan/ahlaksızlıktan.

-319-

319Bağışlama, affetme.

-297-

297Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

-8-

8Bilen.

null
(Bakara) 2:268

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

eş-şeytanu

şeytan

الشَّيْطَانُ

شطن

2

yeidukumu

vaat eder sizlere

يَعِدُكُمُ

وعد

3

l-fekra

fakirliği

الْفَقْرَ

فقر

4

ve ye'murukum

ve emreder sizlere

وَيَأْمُرُكُمْ

امر

5

bil-fehşa'i

fahşayı

بِالْفَحْشَاءِ

فحش

6

vallahu

ve Allah

وَاللَّهُ

-

7

yeidukum

vaat eder  sizlere

يَعِدُكُمْ

وعد

8

megfiraten

mağfiret

مَغْفِرَةً

غفر

9

minhu

kendinden

مِنْهُ

-

10

ve fedlen

ve bir fazl/fazilet

وَفَضْلًا

فضل

11

vallahu

ve Allah

وَاللَّهُ

-

12

vasiun

Vâsi’dir

وَاسِعٌ

وسع

13

alimun

Alîm’dir

عَلِيمٌ

علم

 

275|2|268|ٱلشَّيْطَٰنُ يَعِدُكُمُ ٱلْفَقْرَ وَيَأْمُرُكُم بِٱلْفَحْشَآءِ وَٱللَّهُ يَعِدُكُم مَّغْفِرَةً مِّنْهُ وَفَضْلًا وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ
268. Eş şeytânu yeidukumul fakra ve ye’murukumbil fahşâi vallâhu yeidukum magfireten minhuve fadlâ(fadlan), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).