Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:247
Ve dedi onlara kendi nebileri132; "Doğrusu Allah muhakkak görevlendirdi sizlere Tâlût'u; bir melik (olarak); dediler: "Nasıl olur ona (Tâlût'a) (bir) mülk/hükümdarlık üzerimize; ve bizlere daha haktır mülk/hükümdarlık ondan (Tâlût'tan); ve asla verilmedi (ona) maldan bir genişlik"; dedi (nebi): "Doğrusu Allah saflaştırıp seçti onu (Tâlût'u) üzerinize; ve artırdı ona (Tâlût'a) bolca, ilimde ve cisimde/vücutta; ve Allah verir kendi mülkünü dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.
-132-

132Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

-297-

297Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

-8-

8Bilen.

(Bakara) 2:247

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve kale

ve dedi ki

وَقَالَ

قول

2

lehum

onlara

لَهُمْ

-

3

nebiyyuhum

kendi nebileri

نَبِيُّهُمْ

نبا

4

inne

doğrusu

إِنَّ

-

5

llahe

Allah

اللَّهَ

-

6

kad

muhakkak

قَدْ

-

7

bease

görevlendirdi

بَعَثَ

بعث

8

lekum

sizlere

لَكُمْ

-

9

talute

Talut'u

طَالُوتَ

-

10

meliken

bir melik

مَلِكًا

ملك

11

kalu

dediler

قَالُوا

قول

12

enna

nasıl

أَنَّىٰ

اني

13

yekunu

olur

يَكُونُ

كون

14

lehu

ona

لَهُ

-

15

l-mulku

mülk

الْمُلْكُ

ملك

16

aleyna

üzerimize

عَلَيْنَا

-

17

venehnu

ve bizlere

وَنَحْنُ

-

18

ehakku

daha haktır

أَحَقُّ

حقق

19

bil-mulki

mülkü

بِالْمُلْكِ

ملك

20

minhu

ondan

مِنْهُ

-

21

velem

ve asla

وَلَمْ

-

22

yu'te

verilmedi

يُؤْتَ

اتي

23

seaten

genişlik

سَعَةً

وسع

24

mine

-dan

مِنَ

-

25

l-mali

mal-

الْمَالِ

مول

26

kale

dedi

قَالَ

قول

27

inne

doğrusu

إِنَّ

-

28

llahe

Allah

اللَّهَ

-

29

stafahu

saflaştırıp seçti onu

اصْطَفَاهُ

صفو

30

aleykum

üzerinize

عَلَيْكُمْ

-

31

ve zadehu

ve artırdı ona

وَزَادَهُ

زيد

32

bestaten

bolca

بَسْطَةً

بسط

33

fi

 

فِي

-

34

l-ilmi

ilimde

الْعِلْمِ

علم

35

velcismi

ve cisimde/vücutta

وَالْجِسْمِ

جسم

36

vallahu

ve Allah

وَاللَّهُ

-

37

yu'ti

verir

يُؤْتِي

اتي

38

mulkehu

kendi mülkünü

مُلْكَهُ

ملك

39

men

kimseye

مَنْ

-

40

yeşa'u

dilediği

يَشَاءُ

شيا

41

vallahu

ve Allah

وَاللَّهُ

-

42

vasiun

Vâsi’dir

وَاسِعٌ

وسع

43

alimun

Alîm’dir

عَلِيمٌ

علم

 

254|2|247|وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ إِنَّ ٱللَّهَ قَدْ بَعَثَ لَكُمْ طَالُوتَ مَلِكًا قَالُوٓا۟ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ ٱلْمُلْكُ عَلَيْنَا وَنَحْنُ أَحَقُّ بِٱلْمُلْكِ مِنْهُ وَلَمْ يُؤْتَ سَعَةً مِّنَ ٱلْمَالِ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصْطَفَىٰهُ عَلَيْكُمْ وَزَادَهُۥ بَسْطَةً فِى ٱلْعِلْمِ وَٱلْجِسْمِ وَٱللَّهُ يُؤْتِى مُلْكَهُۥ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ
247. Ve kâle lehum nebiyyuhum innallâhe kad bease lekum tâlûtemelikâ(meliken), kâlû ennâ yekûnu lehul mulku aleynâ ve nahnu ehakku bil mulki minhu ve lem yu’te seaten minel mâl(mâli), kâle innallâhestafâhu aleykum ve zâdehu bestaten fîl ilmi vel cism(cismi), vallâhu yu’tî mulkehu men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun).