Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:237
Ve eğer boşadıysanız onları (kadınları) ki temas etmeden önce onlara (kadınlara); muhakkak ki belirlemiştiniz onlara bir farîdah362; yarısıdır belirlediğinizin (farîdahın) onlara (kadınlara); dışındadır ki affederler* (erkekler) ya da affeder kimse** (ki) iki elinin arasındadır onun nikah akdi***; ve ki affetmeniz daha yakındır takvaya; ve unutmayın fazileti aranızda; doğrusu Allah yaptıklarınızı görendir.
-362-362Belirlenmiş, bir amaç için önceden ayrılmış miktar/tutar/meblağ. Mehir.

*Eril 3. şahıs çoğul olarak gelmiştir. Erkekleri işaret eder. Erkekler kendilerine düşen 1/2 kısmı da kadınlara bağışlayabilir.

**Kimse edatı gramer olarak eril olarak kullanılsa da hem erkek hem kadınları kapsar. 

***Nikah akdini elinde tutan kimse (kadın/erkek) boşanmak isteyerek boşanma sürecini aktif olarak ilerleten kimsedir. Akdin akıbeti bu kimseye bağlıdır.  

null
(Bakara) 2:237

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve in

ve eğer

وَإِنْ

-

2

tallektumuhunne

boşadıysanız onları (kadınları)

طَلَّقْتُمُوهُنَّ

طلق

3

min

 

مِنْ

-

4

kabli

öncesinde

قَبْلِ

قبل

5

en

ki

أَنْ

-

6

temessuhunne

temas ettiniz onlara (kadınlara)

تَمَسُّوهُنَّ

مسس

7

vekad

muhakkak ki

وَقَدْ

-

8

feradtum

belirlediniz

فَرَضْتُمْ

فرض

9

lehunne

onlara

لَهُنَّ

-

10

ferideten

bir farîdah

فَرِيضَةً

فرض

11

fenisfu

yarısıdır

فَنِصْفُ

نصف

12

ma

 

مَا

-

13

feradtum

belirlediğinizi onlara

فَرَضْتُمْ

فرض

14

illa

dışındadır

إِلَّا

-

15

en

ki

أَنْ

-

16

yea'fune

affederler (erkekler)

يَعْفُونَ

عفو

17

ev

ya da

أَوْ

-

18

yea'fuve

affeder

يَعْفُوَ

عفو

19

llezi

kimse (kadın/erkek)

الَّذِي

-

20

biyedihi

iki elinin arasında onun

بِيَدِهِ

يدي

21

ukdetu

akdi

عُقْدَةُ

عقد

22

n-nikahi

nikah

النِّكَاحِ

نكح

23

ve en

ve ki

وَأَنْ

-

24

tea'fu

affetmeniz

تَعْفُوا

عفو

25

ekrabu

daha yakındır

أَقْرَبُ

قرب

26

littekva

takvaya

لِلتَّقْوَىٰ

وقي

27

ve la

ve

وَلَا

-

28

tensevu

unutmayın

تَنْسَوُا

نسي

29

l-fedle

fazileti

الْفَضْلَ

فضل

30

beynekum

aranızda

بَيْنَكُمْ

بين

31

inne

doğrusu

إِنَّ

-

32

llahe

Allah

اللَّهَ

-

33

bima

 

بِمَا

-

34

tea'melune

yaptıklarınızı

تَعْمَلُونَ

عمل

35

besirun

görendir

بَصِيرٌ

بصر

 

244|2|237|وَإِن طَلَّقْتُمُوهُنَّ مِن قَبْلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ وَقَدْ فَرَضْتُمْ لَهُنَّ فَرِيضَةً فَنِصْفُ مَا فَرَضْتُمْ إِلَّآ أَن يَعْفُونَ أَوْ يَعْفُوَا۟ ٱلَّذِى بِيَدِهِۦ عُقْدَةُ ٱلنِّكَاحِ وَأَن تَعْفُوٓا۟ أَقْرَبُ لِلتَّقْوَىٰ وَلَا تَنسَوُا۟ ٱلْفَضْلَ بَيْنَكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
237. Ve in tallaktumûhunne min kabli en temessûhunne ve kadfaradtum lehunne farîdaten fe nısfu mâ faradtum illâen ya’fûne ev ya’fuvellezî bi yedihî ukdetun nikâh(nikâhı), ve en ta’fû akrabu lit takvâ ve lâ tensevul fadla beynekum innallâhe bi mâ ta’melûne basîr(basîrun).