Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:233
Ve anneler emzirirler evlatlarını iki tam yıl*; kimse** içindir; istedi ki tamamlar emzirmeyi; ve evlat sahibi (baba) olanadır rızıkları (annelerin) ve giyecekleri (annelerin) marufla291; külfete sokulmaz bir nefis201 kapasitesi dışında; zarara sokulmaz bir anne evladıyla; ve ne de evlat sahibi (baba) olan evladıyla; ve varislerin/mirasçıların üzerinedir misli/benzeri bunun; öyle ki eğer istedilerse (anne-baba) kesmek/ayırmak (sütten) o ikisinden (anne-baba) (olan) bir rızadan ve bir danışmadan (sonra); öyle ki olmaz bir günah o ikisi (anne-baba) üzerine; ve eğer isterseniz ki emzirtmek (süt anneye) evlatlarınızı; öyle ki olmaz bir günah üzerinize; selamladığınız zaman verdiğiniz (-le) (karşılığıyla), marufla291; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki Allah yaptığınızı görendir.
-291-

291Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

-201-

201Benlik, kişilik, öz varlık.

-21-

21Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

*Kur'an'ın 2 yıl emzirmeyi önermesi büyük bir mucizedir. Dünya Sağlık Cemiyeti (WHO) emzirmenin 2 yıl olması gerektiğini bilimsel verilerle önermektedir.

İnsan cenininin ruhu ne zaman veriliyor? Kuran 2 yıl emzirme öneriyor.

**Kimse edatı kadın ve erkek fark etmeksizin kullanılır. Ayette kadınlar için kullanıldığına güzel bir örnek vardır.

null
(Bakara) 2:233

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

velvelidatu

ve anneler

وَالْوَالِدَاتُ

ولد

2

yurdia'ne

emzirirler

يُرْضِعْنَ

رضع

3

evladehunne

evlatlarını

أَوْلَادَهُنَّ

ولد

4

havleyni

iki yıl

حَوْلَيْنِ

حول

5

kamileyni

tam

كَامِلَيْنِ

كمل

6

limen

kimse içindir

لِمَنْ

-

7

erade

istedi

أَرَادَ

رود

8

en

ki

أَنْ

-

9

yutimme

tamamlar

يُتِمَّ

تمم

10

r-radaate

emzirmeyi

الرَّضَاعَةَ

رضع

11

ve ala

ve

وَعَلَى

-

12

l-mevludi

evlat sahibi (olan)

الْمَوْلُودِ

ولد

13

lehu

onadır (babaların)

لَهُ

-

14

rizkuhunne

rızıkları onların (annelerin)

رِزْقُهُنَّ

رزق

15

ve kisve tuhunne

ve giyecekleri onların (annelerin)

وَكِسْوَتُهُنَّ

كسو

16

bil-mea'rufi

marufla

بِالْمَعْرُوفِ

عرف

17

la

 

لَا

-

18

tukellefu

külfete sokulmaz

تُكَلَّفُ

كلف

19

nefsun

bir nefis

نَفْسٌ

نفس

20

illa

dışında

إِلَّا

-

21

vus'aha

kapasitesi

وُسْعَهَا

وسع

22

la

 

لَا

-

23

tudarra

zarara sokulmaz

تُضَارَّ

ضرر

24

velidetun

bir anne

وَالِدَةٌ

ولد

25

bivelediha

evladıyla

بِوَلَدِهَا

ولد

26

ve la

ve ne de

وَلَا

-

27

mevludun

evlat sahibi (baba)

مَوْلُودٌ

ولد

28

lehu

olan

لَهُ

-

29

biveledihi

evladıyla

بِوَلَدِهِ

ولد

30

ve ala

ve üzerindedir

وَعَلَى

-

31

l-varisi

varislerin/mirasçıların

الْوَارِثِ

ورث

32

mislu

misli/benzeri

مِثْلُ

مثل

33

zalike

bunun

ذَٰلِكَ

-

34

fein

öyle ki eğer

فَإِنْ

-

35

erada

istedilerse

أَرَادَا

رود

36

fisalen

kesmek/ayırmak

فِصَالًا

فصل

37

an

 

عَنْ

-

38

teradin

bir rızadan

تَرَاضٍ

رضو

39

minhuma

o ikisinden (anne-baba)

مِنْهُمَا

-

40

ve teşavurin

ve bir danışma

وَتَشَاوُرٍ

شور

41

fela

öyle ki olmaz

فَلَا

-

42

cunaha

bir günah

جُنَاحَ

جنح

43

aleyhima

o ikisi (anne-baba) üzerine

عَلَيْهِمَا

-

44

ve in

ve eğer

وَإِنْ

-

45

eradtum

isterseniz

أَرَدْتُمْ

رود

46

en

ki

أَنْ

-

47

testerdiu

emzirtmek (süt anneye)

تَسْتَرْضِعُوا

رضع

48

evladekum

evlatlarınızı

أَوْلَادَكُمْ

ولد

49

fela

öyle ki olmaz

فَلَا

-

50

cunaha

bir günah

جُنَاحَ

جنح

51

aleykum

üzerinize

عَلَيْكُمْ

-

52

iza

zaman

إِذَا

-

53

sellemtum

selamladınız

سَلَّمْتُمْ

سلم

54

ma

 

مَا

-

55

ateytum

verdiğiniz (-le) (karşılığıyla)

اتَيْتُمْ

اتي

56

bil-mea'rufi

marufla

بِالْمَعْرُوفِ

عرف

57

vetteku

ve takvalı olun

وَاتَّقُوا

وقي

58

llahe

Allah'a

اللَّهَ

-

59

vea'lemu

ve bilin

وَاعْلَمُوا

علم

60

enne

ki

أَنَّ

-

61

llahe

Allah

اللَّهَ

-

62

bima

 

بِمَا

-

63

tea'melune

yaptığınızı

تَعْمَلُونَ

عمل

64

besirun

görendir

بَصِيرٌ

بصر

 

240|2|233|وَٱلْوَٰلِدَٰتُ يُرْضِعْنَ أَوْلَٰدَهُنَّ حَوْلَيْنِ كَامِلَيْنِ لِمَنْ أَرَادَ أَن يُتِمَّ ٱلرَّضَاعَةَ وَعَلَى ٱلْمَوْلُودِ لَهُۥ رِزْقُهُنَّ وَكِسْوَتُهُنَّ بِٱلْمَعْرُوفِ لَا تُكَلَّفُ نَفْسٌ إِلَّا وُسْعَهَا لَا تُضَآرَّ وَٰلِدَةٌۢ بِوَلَدِهَا وَلَا مَوْلُودٌ لَّهُۥ بِوَلَدِهِۦ وَعَلَى ٱلْوَارِثِ مِثْلُ ذَٰلِكَ فَإِنْ أَرَادَا فِصَالًا عَن تَرَاضٍ مِّنْهُمَا وَتَشَاوُرٍ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَا وَإِنْ أَرَدتُّمْ أَن تَسْتَرْضِعُوٓا۟ أَوْلَٰدَكُمْ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِذَا سَلَّمْتُم مَّآ ءَاتَيْتُم بِٱلْمَعْرُوفِ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
233. Vel vâlidâtu yurdı’ne evlâdehunne havleyni kâmileyni li men erâde en yutimmer radâah(radâate), ve alel mevlûdi lehu rızkuhunne ve kisvetuhunne bil ma’rûf(ma’rûfi), lâ tukellefu nefsun illâ vus’ahâ, lâ tudârra vâlidetun bi veledihâ ve lâ mevlûdun lehu bi veledihî ve alel vârisi mislu zâlik(zâlike), fe in erâdâ fısâlen an terâdın min humâ ve teşâvurin fe lâ cunâha aleyhimâ ve in eradtum en testerdıû evlâdekum fe lâ cunâha aleykum izâ sellemtum mâ âteytum bil ma’rûf(ma’rûfi), vettekullâhe va’lemû ennellâhe bi mâ ta’melûne basîr(basîrun).