Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:232
Ve boşadığınız zaman kadınları; öyle ki ulaştılar ecellerine*; öyle ki engellemeyin onları ki nikahlanırlar (kadınlar) eşleriyle**; razı oldukları zaman aralarında marufla291; işte budur; vaaz edildi onunla sizlerden iman47 eder olmuş kimseye Allah'a ve ahiret gününe; bu daha uygun/doğrudur sizlere ve daha temizdir; ve Allah bilir; ve sizler bilmezsiniz.
-291-

291Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

*İddet süresinin sonu.

**Nikahlanacak olan yeni eş.

null
(Bakara) 2:232

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve iza

ve zaman

وَإِذَا

-

2

tallektumu

boşadığınız

طَلَّقْتُمُ

طلق

3

n-nisa'e

kadınları

النِّسَاءَ

نسو

4

fe belegne

öyle ki ulaştılar

فَبَلَغْنَ

بلغ

5

ecelehunne

ecellerine

أَجَلَهُنَّ

اجل

6

fela

öyle ki

فَلَا

-

7

tea'duluhunne

engellemeyin onları

تَعْضُلُوهُنَّ

عضل

8

en

ki

أَنْ

-

9

yenkihne

nikahlanırlar (kadınlar)

يَنْكِحْنَ

نكح

10

ezvacehunne

eşleriyle

أَزْوَاجَهُنَّ

زوج

11

iza

zaman

إِذَا

-

12

teradev

razı oldukları

تَرَاضَوْا

رضو

13

beynehum

aralarında

بَيْنَهُمْ

بين

14

bil-mea'rufi

marufla

بِالْمَعْرُوفِ

عرف

15

zalike

işte budur

ذَٰلِكَ

-

16

yuazu

vaaz edildi

يُوعَظُ

وعظ

17

bihi

onunla

بِهِ

-

18

men

kimseye

مَنْ

-

19

kane

oldu

كَانَ

كون

20

minkum

sizlerden

مِنْكُمْ

-

21

yu'minu

iman ederler

يُؤْمِنُ

امن

22

billahi

Allah'a

بِاللَّهِ

-

23

velyevmi

ve gününe

وَالْيَوْمِ

يوم

24

l-ahiri

ahiret

الْاخِرِ

اخر

25

zalikum

bu

ذَٰلِكُمْ

-

26

ezka

daha uygun/doğrudur

أَزْكَىٰ

زكو

27

lekum

sizlere

لَكُمْ

-

28

ve etheru

ve daha temizdir

وَأَطْهَرُ

طهر

29

vallahu

ve Allah

وَاللَّهُ

-

30

yea'lemu

bilir

يَعْلَمُ

علم

31

ve entum

ve sizler

وَأَنْتُمْ

-

32

la

 

لَا

-

33

tea'lemune

bilmezsiniz

تَعْلَمُونَ

علم

 

239|2|232|وَإِذَا طَلَّقْتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا تَعْضُلُوهُنَّ أَن يَنكِحْنَ أَزْوَٰجَهُنَّ إِذَا تَرَٰضَوْا۟ بَيْنَهُم بِٱلْمَعْرُوفِ ذَٰلِكَ يُوعَظُ بِهِۦ مَن كَانَ مِنكُمْ يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ ذَٰلِكُمْ أَزْكَىٰ لَكُمْ وَأَطْهَرُ وَٱللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
232. Ve izâ tallaktumun nisâe fe belagne ecelehunne fe lâ ta’dulûhunne en yenkıhne ezvâcehunne izâ terâdav beynehum bil ma’rûf(ma’rûfi), zâlike yûazu bihî men kâne minkum yu’minu billâhi vel yevmil âhır(âhıri), zâlikum ezkâ lekum ve ather(atheru), vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).