Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:229
Boşama iki defadır; öyle ki bir tutmadır marufla291 ya da bir salmadır güzellikle; helal olmaz sizlere ki edinirsiniz/alırsınız verdiğinizden onlara (kadınlara) bir şey*; dışındadır eğer korkarlarsa (iki eş) koruyamazlar diye Allah'ın hudutlarını/sınırlarını; (ya da) öyle ki eğer korktunuz (sizler) koruyamazlar (o iki eş) Allah'ın hudutlarını/sınırlarını diye**; öyle ki (kadının) verdiği fidye*** hakkında ikisine (de) (eşlere) bir günah yoktur****; işte şunlar; hudutlarıdır/sınırlarıdır Allah'ın; öyle ki aşmayın/çiğnemeyin onu; ve kim aşar/çiğner hudutlarını/sınırlarını Allah'ın; öyle ki bunlar; onlardır zalimler.
-291-

291Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

*Kadınlara evlilik sürecinde verilen şeyler geri alınmaz. Mehir de dahil.

**Ancak bir hak ihlalinden korkulursa (eşlerin kendisi veya toplum fark ederse) bu durumda hak arama mücadelesine girilir.

***Kadın boşanmak istemişse evliliğin başında almış olduğu mehri boşanacağı kocasına geri vermelidir. Bu fidye ödemesi, evlilikten kendisini kurtarma karşılığıdır.  

****Boşanmak isteyen kadının verdiği fidyeyi erkeğin almasında bir günah yoktur.

null
(Bakara) 2:229

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

et-talaku

boşama

الطَّلَاقُ

طلق

2

merratani

iki defadır

مَرَّتَانِ

مرر

3

feimsakun

öyle ki bir tutma

فَإِمْسَاكٌ

مسك

4

bimea'rufin

marufla

بِمَعْرُوفٍ

عرف

5

ev

ya da

أَوْ

-

6

tesrihun

bir salma

تَسْرِيحٌ

سرح

7

biihsanin

güzellikle

بِإِحْسَانٍ

حسن

8

ve la

 

وَلَا

-

9

yehillu

helal olmaz

يَحِلُّ

حلل

10

lekum

sizlere

لَكُمْ

-

11

en

ki

أَنْ

-

12

te'huzu

edinirsiniz/alırsınız

تَأْخُذُوا

اخذ

13

mimma

 

مِمَّا

-

14

ateytumuhunne

verdiğinizden onlara (kadınlara)

اتَيْتُمُوهُنَّ

اتي

15

şey'en

bir şey

شَيْئًا

شيا

16

illa

dışındadır

إِلَّا

-

17

en

eğer

أَنْ

-

18

yehafa

korkarlarsa (iki eş)

يَخَافَا

خوف

19

ella

 

أَلَّا

-

20

yukima

koruyamazlar (iki eş) diye

يُقِيمَا

قوم

21

hudude

hududlarını/sınırlarını

حُدُودَ

حدد

22

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

23

fein

öyle ki eğer

فَإِنْ

-

24

hiftum

korktunuz

خِفْتُمْ

خوف

25

ella

 

أَلَّا

-

26

yukima

koruyamazlar (o iki eş) diye

يُقِيمَا

قوم

27

hudude

hududlarını/sınırlarını

حُدُودَ

حدد

28

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

29

fela

öyle ki yoktur

فَلَا

-

30

cunaha

bir günah

جُنَاحَ

جنح

31

aleyhima

ikisine (eşlere)

عَلَيْهِمَا

-

32

fima

 

فِيمَا

-

33

ftedet

verdiği (kadının) fidye

افْتَدَتْ

فدي

34

bihi

hakkında

بِهِ

-

35

tilke

işte şunlar

تِلْكَ

-

36

hududu

hududlarını/sınırlarını

حُدُودُ

حدد

37

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

38

fela

öyle ki

فَلَا

-

39

tea'teduha

aşmayın/çiğnemeyin onu

تَعْتَدُوهَا

عدو

40

ve men

ve kim

وَمَنْ

-

41

yeteadde

aşar/çiğner

يَتَعَدَّ

عدو

42

hudude

hududlarını/sınırlarını

حُدُودَ

حدد

43

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

44

feulaike

öyle ki bunlar

فَأُولَٰئِكَ

-

45

humu

onlardır

هُمُ

-

46

z-zalimune

zalimler

الظَّالِمُونَ

ظلم

 

236|2|229|ٱلطَّلَٰقُ مَرَّتَانِ فَإِمْسَاكٌۢ بِمَعْرُوفٍ أَوْ تَسْرِيحٌۢ بِإِحْسَٰنٍ وَلَا يَحِلُّ لَكُمْ أَن تَأْخُذُوا۟ مِمَّآ ءَاتَيْتُمُوهُنَّ شَيْـًٔا إِلَّآ أَن يَخَافَآ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِ فَإِنْ خِفْتُمْ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَا فِيمَا ٱفْتَدَتْ بِهِۦ تِلْكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَعْتَدُوهَا وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ ٱللَّهِ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّٰلِمُونَ
229. Et talâku merratân(merratâni), fe imsâkun bi ma’rûfin ev tesrîhun bi ihsân(ihsânin), ve lâ yahıllu lekum en te’huzû mimmâ âteytumûhunne şey’en illâ en yehâfâ ellâ yukîmâ hudûdallâh(hudûdallâhi), fe in hıftum ellâ yukîmâ hudûdallâhi, fe lâ cunâha aleyhimâ fî meftedet bih(bihî), tilke hudûdullâhi fe lâ ta’tedûhâ, ve men yeteadde hudûdallâhi fe ulâike humuz zâlimûn(zâlimûne).