Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Bakara) 2:125

Ve yaptığı zaman beyti/evi32 bilinci geri döndürme yeri insanlara; ve bir güvenlik; ve edinin/tutun/alın İbrahim'in dikelme/ayağa kalkma/doğrulma yerinden bir salla13 yeri; ve antlaştık/ahitleştik İbrahim’le ve İsmail'le ki o ikisi temizler evimi32; etrafta dolaşanlar için; ve adananlara/kendini vakfedenlere; ve rükû11 edenlere; secde12 edenlere.

-32-

32Topluma ait olan, dini öğretilerin takip edildiği ev, mekân. Kur'an'ın okunup öğrenildiği topluma ait mekân.  

-13-

13Yüce Allah’ın biricik dini olan İslam’a yani Kur’an’a yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak Kur’an’ı bir hedef belirleyip, kendisine bahşedilen akıl/fikir kılavuzluğunda takip etmek.

-11-

11Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

-12-

12Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

(ثوب) dönmek (return), geri gelmek (come back), bir şeyin veya durumun geri gelmesi (come back a state or conditon), bilincin tekrar kazanılması (regain conciousness), duygunun iyileşmesi (recover a sense), ödüllendirmek (reward), tekrar ödemek (repay) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 130 (of 1303)

(طوف) etrafta gitmek (go about), etrafta yürümek (walk around), etrafta gezinen (ride about) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 671 (of 1303)

(Bakara) 2:125

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ve iz

ve o zaman

وَإِذْ

-

2

cealna

yaptık

جَعَلْنَا

جعل

3

l-beyte

beyti/evi

الْبَيْتَ

بيت

4

mesabeten

bilinci geri döndürme yeri

مَثَابَةً

ثوب

5

linnasi

insanlara

لِلنَّاسِ

نوس

6

ve emnen

ve bir güvenlik

وَأَمْنًا

امن

7

vettehizu

ve edinin/tutun/alın

وَاتَّخِذُوا

اخذ

8

min

مِنْ

-

9

mekami

dikelme/ayağa kalkma/doğrulma yerinden

مَقَامِ

قوم

10

ibrahime

İbrahim'in

إِبْرَاهِيمَ

-

11

musallen

bir salla yeri

مُصَلًّى

صلو

12

ve ahidna

ve antlaştık/ahitleştik

وَعَهِدْنَا

عهد

13

ila

إِلَىٰ

-

14

ibrahime

İbrahim'le

إِبْرَاهِيمَ

-

15

ve ismaiyle

ve İsmail'le

وَإِسْمَاعِيلَ

-

16

en

ki

أَنْ

-

17

tahhira

o ikisi temizler

طَهِّرَا

طهر

18

beytiye

evimi

بَيْتِيَ

بيت

19

littaifine

etrafta dolaşanlar için

لِلطَّائِفِينَ

طوف

20

vel'aakifine

ve adananlar/kendini vakfedenler

وَالْعَاكِفِينَ

عكف

21

ve rrukkei

ve rükû edenler

وَالرُّكَّعِ

ركع

22

s-sucudi

secde edenler

السُّجُودِ

سجد

132|2|125|وَإِذْ جَعَلْنَا ٱلْبَيْتَ مَثَابَةً لِّلنَّاسِ وَأَمْنًا وَٱتَّخِذُوا۟ مِن مَّقَامِ إِبْرَٰهِۦمَ مُصَلًّى وَعَهِدْنَآ إِلَىٰٓ إِبْرَٰهِۦمَ وَإِسْمَٰعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيْتِىَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلْعَٰكِفِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ
125. Ve iz cealnâl beyte mesâbeten lin nâsi ve emnâ(emnen), vettehizû min makâmı ibrâhîme musallâ(musallen) ve ahidnâ ilâ ibrâhîme ve ismâîle en tahhirâ beytiye lit tâifîne vel âkifîne ver rukkais sucûd(sucûdi).