Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Kehf) 18:6

Öyle ki belki sen onların peşlerinde çaresizlikten öldürensin kendi nefsini; ki asla iman47 etmezler bu söze; bir kederdir/pişmanlıktır.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Anlaşılmaktadır ki Muhammed peygamber insanlar inansınlar diye kendini harap etmektedir. Sürekli peşlerindedir. Ancak pek umut yoktur. Peygamber çaresizlik, perişanlık içinde kıvranmaktadır. Yüce Allah Muhammed peygamber ne yaparsa yapsın o kimselerin inanmayacaklarını bildirmektedir. Ancak ortada büyük bir keder ve bir üzüntü vardır. Bu keder ve üzüntü ayetin sonunda işaret edilmiştir. Muhammed peygamberin kederi de işaret edilmiş olabilir ya da iman etmeyen kimselerin dünya hayatında ve ahiret hayatında karşılaşacakları keder de işaret edilmiş olabilir.

(Kehf) 18:6

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

felealleke

öyle ki, belki sen

فَلَعَلَّكَ

-

2

bahiun

çaresizlikten öldürensin

بَاخِعٌ

بخع

3

nefseke

kendi nefsini

نَفْسَكَ

نفس

4

ala

عَلَىٰ

-

5

asarihim

peşlerinde onların

اثَارِهِمْ

اثر

6

in

ki

إِنْ

-

7

lem

asla

لَمْ

-

8

yu'minu

iman etmezler

يُؤْمِنُوا

امن

9

bihaza

bu

بِهَٰذَا

-

10

l-hadisi

söze

الْحَدِيثِ

حدث

11

esefen

bir keder

أَسَفًا

اسف

2144|18|6|فَلَعَلَّكَ بَٰخِعٌ نَّفْسَكَ عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِمْ إِن لَّمْ يُؤْمِنُوا۟ بِهَٰذَا ٱلْحَدِيثِ أَسَفًا
6. Fe lealleke bâhiun nefseke alâ âsârihim in lem yu’minû bi hâzel hadîsi esefâ(esefen).