Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

Kalıcılardır içinde onun (cennetin) ebediyen.

(Kehf) 18:3

Müminlerin ve s-salihatı (güzel-barışa yönelik faaliyetler) yapanların son varış yerleri cennetlerdir. Cennet evrenleri yeni yaratılışla (yeni büyük patlamayla) oluşacaktır. Bu evrenlerin her biri farklı bir paralel evrendir. Bunların isimlerinin Adn (9:72, 13:23, 16:31, 18:31, 19:61, 20:76, 35:33, 38:50, 40:8, 61:12, 98:8), Me’vâ (32:19), Firdevs (18:107) ve Naim cennetleri (5:65, 10:9, 22:56, 26:85, 31:8, 37:43, 56:12, 68:34) olduğunu yüce Rabb’imiz bizlere bildirmiştir. Sabıklar ve sağın yoldaşları hesap görülen ahiret evreninden cennet evrenlerine geçmek için cennetlerin kapısına sevk edilecektir. Bu kapılar paralel evrenlere geçiş portallarıdır. Yüce Allah’ın cennetlerine girmeye hak kazanan kimseler kendileri için hazırlan cennet evreninden bir tanesine girecektir. Cennetlere girenlere cennetlerin görevlileri “Selam sizlere! İyi yapıldınız; girin oraya (cennete)” diyecektir.

Ne muhteşem bir varış yeri. Ahiret evrenlerindeki paralel evrenlerden birisi olacak olan cennet evrenine ölümsüz olarak gireceklerdir. Ne güzel bir varış yeri! 

(Kehf) 18:3

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

makisine

kalıcılar

مَاكِثِينَ

مكث

2

fihi

onun içinde (cennetin)

فِيهِ

-

3

ebeden

ebedî olarak

أَبَدًا

ابد

2141|18|3|مَّٰكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا
3. Mâkisîne fîhi ebedâ(ebeden).