Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

Ve kaldılar mağaralarında üç yüz sene; ve ziyade ettiler/artırdılar; dokuz.

(Kehf) 18:25

Yüce Allah tartışmalara bir son vermiştir. Gençlerin mağarada kaldıkları süreyi bizlere bildirmiştir. Bu ayet 18:12 ayetiyle birlikte okunmalıdır. 18:12 ayetinde yüce Allah “Sonra uyandırdık/gönderdik onları; bilmemiz için iki gruptan/partiden hangisi hesaplayıcı onların kaldıkları zaman için.” buyurarak bizlere bir işaret vermiştir. Gençlerin zaman yolculuğunu tamamlayıp mağaranın dışına çıkmasıyla karşılaştıkları insanlardan iki grup bu gençlerin mağarada kaç sene kaldığını hesaplamaya çalışmıştır.

Yüce Allah gençlerin 300 sene mağarada kaldığını “Ve kaldılar mağaralarında üç yüz sene” geçişiyle bizlere bildirmiştir. Ayetin devamındaysa “ve ziyade ettiler/artırdılar; dokuz.” buyrulmuştur. Dokuz sene ziyade edenler, artıranlar gençler değildir. Gençler 300 sene kaldıktan sonra uyanıp bir 9 sene daha mağarada kalmış değillerdir. Gençlerin mağarada kalma süresi olan 300 seneye 9 sene ekleyenler gençlerin mağarada ne kadar kaldığını ellerindeki varaklardan hesaplamaya çalışan iki gruptaki insanlardır.

İşte bu noktada muhteşem bir işaret karşımıza çıkar.

Neden 300 yıla 9 eklemişlerdir? 300 ile 309’un ne ilgisi olabilir?

Ayet bize şunu işaret eder; gençlerin uyandığı dönemde hesaplama yapan insanlar güneş takvimini (solar takvimi) ve ay takvimini (lunar takvimini) aynı anda kullanmış olmalıdır. Güneş takvimi ve ay takviminin birlikte kullanımına ‘lunisolar’ takvim denir. Güneş döngüleriyle birlikte Ay’ın döngüleri de takip edilir.

300 güneş yılı kaç ay yılı yapar?

1 yılda 10,875125 günlük bir fark olduğuna göre 300 güneş yılında fark 9,2 ay yılı olur. Tam sayıyla 9 yıl yapar. Böylece anlarız ki; 

300 güneş yılı=309 ay yılıdır.

Anlaşılıyor ki o dönemde yaşayan insanlar mağaraya sığınan gençlerin mağarada kalma süresini 300 güneş yılı olarak tahmin etmişler. Daha sonra bunu 9 artırarak 309 ay yılına denk geldiğini de belirtmişler. Kur’an’da bu ince detayın tam olarak verilmesi Kur’an’ın büyük bir mucizesidir.

Yüce Allah direkt olarak 309 sayısı yerine neden 300 ve 9 sayılarını ayrı olarak kullanmış olabilir?

Kur’an’ın 19 asal sayısıyla kodlandığını yüce Allah bizlere sayısız delille göstermektedir. Bu delillerden bir tanesi de Kur’an’da geçen sayılardır.

Kur’an’da tam sayı olarak toplam 30 farklı sayı geçer. Kesirli olarak toplam 8 farklı sayı geçer. Dolayısıyla toplamda 38 (19x2) adet farklı sayı geçer.

Tam sayılar incelendiğinde bu sayıların rastgele seçilmediği rahatlıkla görülür. Aşağıdaki tabloda görülebileceği gibi Kur’an’da geçen bu 30 farklı sayının toplamı 162.146 olup 19’un tam katıdır. Kesirli sayıların paydalarını oluşturan 7 farklı sayının (2, 3, 4, 5, 6, 8, 10) toplamının da 38 (19x2) olduğu görülür.

 #

Tam Sayı

Kesirli Sayı

Sure No: Ayet No

1

1

 

2:61

2

2

 

5:106

3

3

 

19:10

4

4

 

2:226

5

5

 

18:22

6

6

 

7:54

7

7

 

2:29

8

8

 

28:27

9

9

 

17:101

10

10

 

2:196

11

11

 

12:4*

12

12

 

9:36

13

19

 

74:30*

14

20

 

8:65*

15

30

 

7:142

16

40

 

2:51

17

50

 

29:14*

18

60

 

58:4*

19

70

 

69:32

20

80

 

24:4*

21

99

 

38:23*

22

100

 

2:259

23

200

 

8:65

24

300

 

18:25*

25

1.000

 

2:96

26

2.000

 

8:66*

27

3.000

 

3:124*

28

5.000

 

3:125*

29

50.000

 

70:4*

30

100.000  

 

37:147*

 

Toplam= 162.146 (19x)

 

 

31

 

1/10

34:45*

32

 

1/8

4:12*

33

 

1/6

4:11

34

 

1/5

8:41*

35

 

1/4

4:12

36

 

1/3

4:11

37

 

1/2

2:237

38 (19x)

 

2/3

4:176

Not: Sayıların ilk geçtiği ayetler örnek olarak gösterilmiştir.

*Sadece bu ayette geçmektedir.    

18:25 ayetinde yüce Allah 309 sayısını 300 sayısı ve 9 sayısı olarak iki sayıyla işaret ederek hem 309 ay yılının hem de 300 güneş yılının işaret edilmesini sağlamıştır. Kur’an’ın katmanlı yapısı bu noktada rahatlıkla görülebilir. Yüce Allah tek bir sayı yerine iki sayı kullanarak farklı şeyleri işaret ederken aynı zamanda yukarıdaki tablonun oluşmasını sağlıyor.

Benzer durum başka bir ayette de görülür; 29:14 ayetindeyse Nuh peygamberin toplumu içinde kalma süresi direkt olarak 950 sene değil de 1000 senenin 50 yıl haricinde denilerek iki sayıyla (1000 sayısı ve 50 sayısı) işaret edilmiştir. 

309 kelimenin büyük mucizesi:

Kur’an’da “l-kehf”, (ٱلْكَهْفِ), “mağara” kelimesi tamamı 18. surede olacak şekilde 6 kez geçer. İlk geçiş 9. ayettedir.

18:9 Yoksa sandın (sen); ki yoldaşları kehf (mağara) ve rakim (yazıt/rakamlayıcı); oldular ayetlerimizden bir acayip/bir şaşılan!

Mağaraya sığınan gençlerin mağarada 300 güneş yılı (309 ay yılı) kaldığını bildiren ayet 25. ayetti.

18:25 Ve kaldılar mağaralarında üç yüz sene; ve ziyade ettiler/artırdılar; dokuz.

Şimdi sıkı durun!

Kur’an’da ilk kez geçen 18:9 ayetindeki mağara kelimesinden 309 ay yılı kalışın işaret edildiği 18:25 ayeti dâhil tam olarak 309 kelime vardır.

Ayetteki
Kelime Sayısı

Kur’an Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

(ٱلْكَهْفِ) ‘l-kehf’, ‘mağara’ kelimesi, Kur’an'da tamamı 18. surede olacak şekilde 6 kez geçer. 9. ayette ilk kez geçer.

6

2147|18|9|ٱلْكَهْفِ وَٱلرَّقِيمِكَانُوا۟مِنْءَايَٰتِنَاعَجَبًا.......

18:9 …kehf (mağara) ve rakim (yazıt/rakamlayıcı); oldular ayetlerimizden bir acayip/bir şaşılan!

16

2148|18|10|إِذْأَوَىٱلْفِتْيَةُإِلَىٱلْكَهْفِفَقَالُوا۟رَبَّنَآءَاتِنَامِنلَّدُنكَرَحْمَةًوَهَيِّئْلَنَامِنْأَمْرِنَارَشَدًا

7

2149|18|11|فَضَرَبْنَاعَلَىٰٓءَاذَانِهِمْفِىٱلْكَهْفِسِنِينَعَدَدًا

9

2150|18|12|ثُمَّبَعَثْنَٰهُمْلِنَعْلَمَأَىُّٱلْحِزْبَيْنِأَحْصَىٰلِمَالَبِثُوٓا۟أَمَدًا

11

2151|18|13|نَّحْنُنَقُصُّعَلَيْكَنَبَأَهُمبِٱلْحَقِّإِنَّهُمْفِتْيَةٌءَامَنُوا۟بِرَبِّهِمْوَزِدْنَٰهُمْهُدًى

19

2152|18|14|وَرَبَطْنَاعَلَىٰقُلُوبِهِمْإِذْقَامُوا۟فَقَالُوا۟رَبُّنَارَبُّٱلسَّمَٰوَٰتِوَٱلْأَرْضِلَننَّدْعُوَا۟مِندُونِهِۦٓإِلَٰهًالَّقَدْقُلْنَآإِذًاشَطَطًا

18

2153|18|15|هَٰٓؤُلَآءِقَوْمُنَاٱتَّخَذُوا۟مِندُونِهِۦٓءَالِهَةًلَّوْلَايَأْتُونَعَلَيْهِمبِسُلْطَٰنٍۭبَيِّنٍفَمَنْأَظْلَمُمِمَّنِٱفْتَرَىٰعَلَىٱللَّهِكَذِبًا

19

2154|18|16|وَإِذِٱعْتَزَلْتُمُوهُمْوَمَايَعْبُدُونَإِلَّاٱللَّهَفَأْوُۥٓا۟إِلَىٱلْكَهْفِيَنشُرْلَكُمْرَبُّكُممِّنرَّحْمَتِهِۦوَيُهَيِّئْلَكُممِّنْأَمْرِكُممِّرْفَقًا

34

2155|18|17|وَتَرَىٱلشَّمْسَإِذَاطَلَعَتتَّزَٰوَرُعَنكَهْفِهِمْذَاتَٱلْيَمِينِوَإِذَاغَرَبَتتَّقْرِضُهُمْذَاتَٱلشِّمَالِوَهُمْفِىفَجْوَةٍمِّنْهُذَٰلِكَمِنْءَايَٰتِٱللَّهِمَنيَهْدِٱللَّهُفَهُوَٱلْمُهْتَدِوَمَنيُضْلِلْفَلَنتَجِدَلَهُۥوَلِيًّامُّرْشِدًا

22

2156|18|18|وَتَحْسَبُهُمْأَيْقَاظًاوَهُمْرُقُودٌوَنُقَلِّبُهُمْذَاتَٱلْيَمِينِوَذَاتَٱلشِّمَالِوَكَلْبُهُمبَٰسِطٌذِرَاعَيْهِبِٱلْوَصِيدِلَوِٱطَّلَعْتَعَلَيْهِمْلَوَلَّيْتَمِنْهُمْفِرَارًاوَلَمُلِئْتَمِنْهُمْرُعْبًا

38

2157|18|19|وَكَذَٰلِكَبَعَثْنَٰهُمْلِيَتَسَآءَلُوا۟بَيْنَهُمْقَالَقَآئِلٌمِّنْهُمْكَمْلَبِثْتُمْقَالُوا۟لَبِثْنَايَوْمًاأَوْبَعْضَيَوْمٍقَالُوا۟رَبُّكُمْأَعْلَمُبِمَالَبِثْتُمْفَٱبْعَثُوٓا۟أَحَدَكُمبِوَرِقِكُمْهَٰذِهِۦٓإِلَىٱلْمَدِينَةِفَلْيَنظُرْأَيُّهَآأَزْكَىٰطَعَامًافَلْيَأْتِكُمبِرِزْقٍمِّنْهُوَلْيَتَلَطَّفْوَلَايُشْعِرَنَّبِكُمْأَحَدًا

13

2158|18|20|إِنَّهُمْإِنيَظْهَرُوا۟عَلَيْكُمْيَرْجُمُوكُمْأَوْيُعِيدُوكُمْفِىمِلَّتِهِمْوَلَنتُفْلِحُوٓا۟إِذًاأَبَدًا

32

2159|18|21|وَكَذَٰلِكَأَعْثَرْنَاعَلَيْهِمْلِيَعْلَمُوٓا۟أَنَّوَعْدَٱللَّهِحَقٌّوَأَنَّٱلسَّاعَةَلَارَيْبَفِيهَآإِذْيَتَنَٰزَعُونَبَيْنَهُمْأَمْرَهُمْفَقَالُوا۟ٱبْنُوا۟عَلَيْهِمبُنْيَٰنًارَّبُّهُمْأَعْلَمُبِهِمْقَالَٱلَّذِينَغَلَبُوا۟عَلَىٰٓأَمْرِهِمْلَنَتَّخِذَنَّعَلَيْهِممَّسْجِدًا

33

2160|18|22|سَيَقُولُونَثَلَٰثَةٌرَّابِعُهُمْكَلْبُهُمْوَيَقُولُونَخَمْسَةٌسَادِسُهُمْكَلْبُهُمْرَجْمًۢابِٱلْغَيْبِوَيَقُولُونَسَبْعَةٌوَثَامِنُهُمْكَلْبُهُمْقُلرَّبِّىٓأَعْلَمُبِعِدَّتِهِممَّايَعْلَمُهُمْإِلَّاقَلِيلٌفَلَاتُمَارِفِيهِمْإِلَّامِرَآءًظَٰهِرًاوَلَاتَسْتَفْتِفِيهِممِّنْهُمْأَحَدًا

7

2161|18|23|وَلَاتَقُولَنَّلِشَا۟ىْءٍإِنِّىفَاعِلٌذَٰلِكَغَدًا

17

2162|18|24|إِلَّآأَنيَشَآءَٱللَّهُوَٱذْكُررَّبَّكَإِذَانَسِيتَوَقُلْعَسَىٰٓأَنيَهْدِيَنِرَبِّىلِأَقْرَبَمِنْهَٰذَارَشَدًا

8

2163|18|25|وَلَبِثُوا۟فِىكَهْفِهِمْثَلَٰثَمِا۟ئَةٍسِنِينَوَٱزْدَادُوا۟تِسْعًا

18:25 Ve kaldılar mağaralarında üç yüz sene; ve ziyade ettiler/artırdılar; dokuz.

Toplam=309 kelime (+)


Monoteist/hanif/tek tanrıcı bu gençler Afşin’deki mağaraya ne zaman girdiler ve mağaradan ne zaman çıktılar?

Bu gençler Romalılar arasında paganizm dininin, Hristiyanlar arasında teslis inancının hüküm sürdüğü Roma İmparatorluğu Dönemi’nde, MS 125 yılında mağaraya girmişlerdir ve Doğu Roma-Bizans İmparatorluğu Dönemi’nde MS 428 yıllarında uyanmışlardır. 

Delillerimiz;

Gençlerin mağaraya girmesi:

MS 125 yılında Roma İmparatorluğu henüz bölünmemişti ve dev imparatorluğun başında İmparator Hadrianus vardı. Hadrianus MS 117-138 yılları arasında ülkeyi yönetmiştir. Hadrianus döneminde Yahudilere yönelik aşırı bir baskı mevcuttu. Bu dönemi anlamak için Kiştuş Savaşı’nı (veya Kitos Savaşı’nı) (MS 115-117) da anlamak gerekir. Yahudilerin büyük çapta bir isyanı İmparator Trajan tarafından çok ağır bir şekilde bastırılmıştı. Sonrası gelen Hadrianus’un Yahudi bölgesine baskısı artarak devam etmiştir. MS 132-136 yılları arasında Bar Kohba ayaklanması patlak vermiştir. Hadrianus ayaklanmayı zor da olsa çok ağır şekilde bastırmıştır. Tarihçi Cassius Dio'ya göre 580.000 Yahudi öldürülüp 50 kale ve 985 köy yerle bir edilmiştir. MS 128 yılları Yahudiye gölgesinin Roma İmparatorluğu tarafından şiddetli bir baskı altında olduğu dönemlerden birisidir. Roma’nın baskısı Yahudilere olduğu kadar mutlak ki Hristiyanlara da olmuş olmalıdır. Bu nedenle gençlerin Roma baskısının çok etkin olduğu MS 125 yılları civarında Afşin’deki mağaraya sığınmış olmaları en olası gözükmektedir. 

Hristiyanlığın yeşerdiği topraklarda yaşayan müşrik Hristiyanlardan ve aynı zamanda zalim Roma yönetiminden kaçan gençler direkt olarak kuzeye doğru bir yol alarak Afşin’deki gerçek Ashab-ı Kehf Mağarası’na sığınmışlardır. Elbette yazıt (rakamlayıcı) yoldaşlarının yardımıyla ve yönlendirmesiyle.

Gençlerin Afşin'deki mağaraya girmeleri. MS 125 yılı.

Gençlerin mağaradan çıkması:

Roma İmparatorluğu MS 379 yılında resmî olarak Hristiyanlığı kabul etmiş ve paganizmi yasaklamıştı. MS 395 yılında da Doğu ve Batı Roma olarak ikiye ayrılmıştır. Gençlerin uyandığı MS 425 yılında Doğu Roma İmparatoru, Bizans hükümdarı II. Theodosius’tu (II. Teodosyüs’tu). Tek tanrıcı gençler uyandıklarında toplumun tam olarak şirk içinde olduğunu gördüler. Teslis inancı Hristiyanlığı ele geçirmiş ve daha da büyümüştü. Bizans’ın resmî dini olan Hristiyanlık da tam olarak şirk diniydi. O dönemde müşrik Hristiyanlar hızını alamamış İsa Mesih’i doğuran Meryem’e Theotokos “Tanrı'yı doğuran” unvanı vermişlerdi. Gençlerin etkisiyle MS 431 yılında Efes konseyi Nestorius’un öncülük etmesiyle toplanmıştır. Nestorius ortada resmedilmiştir. Nestorius'un tek tanrıcıdır. Karşısında ise müşrik İskenderiyeli Aziz Kiril vardır. Konseyi müşrikler kazanır. II. Theodosius müşrik olan Kiril'i destekler. Tek tanrıcı olan Nestorius'un aforoz edilir. Mısır'a gönderilir. Ancak Nestorius sürgüne gönderildikten sonra da fikirlerinden vazgeçmemiştir. Nasturilik doktrini hayatta kalmıştır. Bu görüş diofizit öğretilerinin temeli hâline gelmiştir.   

MS 431 yılında Efes konseyi Nestorius’un öncülük etmesiyle toplanmıştır. Nestorius ortada resmedilmiştir.

Kur’an’da “Münazara ederlerken kendi aralarında onların işlerini; dediler: “Bina edin onların üstüne bir bina; onların Rableri bilir onlar hakkında; onların işine galip gelmiş kimseler dedi: “Mutlaka yaparız onların üzerlerine bir mescit/bir teslim olma yeri.” buyrulmuştur. Afşin’deki mağaranın üstüne bir kilise yapılması muhtemeldir ki Nestorius’la II. Theodosius’un hemfikir olduğu, Nestorius’un ülkenin başpiskoposu olduğu MS 428-431 yıllarında yapılmıştır. Hem dinî hem de yönetimsel onayla bu kilisenin yapılabileceği aşikardır.




Zamanda yolculuk nasıl mümkün oldu?

Hiperuzayda bulunan bu şerefli rakim yoldaşları (Cibril benzeri varlıklar) yüce Allah’ın izniyle gençlerle iletişime geçtiler. Muhtemel ki bir insan kılığında göründüler. Onları ve köpeklerini Afşin’in 6 km kuzeybatısındaki mağaraya yönlendirdiler. Bu gençlere yer çekimi gücünü kullanarak bir zaman yolculuğu yaptırdılar. Biz zaman küresi oluşturdular. Karadelik gücünde bir yüzey oluştu. Bu yüzeyin iç ve dışı normal yerçekimi gücündeydi. İçinde olanlar günün bir kısmı kadar bilinçsiz kalmalarına rağmen kürenin dışında 300 güneş yılı geçti. 

Zamanda yolculuk. Zaman küresi. Yedi uyurlar nasıl 300 sene uyudu?

Kürenin içinin her yerinde aynı yer çekimi oluşturulmalıdır ki gençler uzayda kendiliğinden hareket eden astronotlar gibi sağa ve sola doğru dönmüşlerdir. Serbest düşüş yapan kimseler gibi asılı kalmışlardır. Dalgıçların hareketi gibi hareket etmişlerdir. Bu noktada kesin olarak anlarız ki küre içindeki yer çekimi gençleri bayıltacak kadar kuvvetlidir. Ancak öldürecek kadar da güçlü değildir. 

Sağa sola döndürülme. Yedi uyurlar. 

 

Zamanda yolculuk yapan başka bir kimse de Kur’an’da işaret ediliyor:

Kur’an’ın 2. suresi olan Bakara suresinin 259. ayetinde yüce Allah bizlere yine muhteşem bir mucizesini göstermiştir. Bir kişinin başından geçen acayip, şaşkınlık veren, şaşılacak bir olayı bizlere bildirmiştir. Bu kişinin yüce Allah’ın bir elçisi (resulü) olması muhtemeldir.





(Kehf) 18:25

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

velebisu

Ve kaldılar

وَلَبِثُوا

لبث

2

fi

فِي

-

3

kehfihim

mağaralarında

كَهْفِهِمْ

كهف

4

selase

üç

ثَلَاثَ

ثلث

5

miaetin

yüz

مِائَةٍ

ماي

6

sinine

sene

سِنِينَ

سنو

7

vezdadu

ve ziyade ettiler/artırdılar

وَازْدَادُوا

زيد

8

tis'an

dokuz

تِسْعًا

تسع


2163|18|25|وَلَبِثُوا۟ فِى كَهْفِهِمْ ثَلَٰثَ مِا۟ئَةٍ سِنِينَ وَٱزْدَادُوا۟ تِسْعًا
25. Ve lebisû fî kehfihim selâse mietin sinîne vezdâdû tis’â(tis’an).