Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Kehf) 18:2

Kıyamdadır143; uyarması içindir onun (Allah'ın) katından/indinden şiddetli bir perişanlığı/bir kaygıyı; ve müjdeler müminleri27; sâlihât18 yapan kimseleri; ki onlaradır güzel bir ecir/karşılık.

-143-

143Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

-27-

27İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.   

-18-

18Düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler.

Kur’an âlemler için bir zikir yani bir hatırlatmadır. Kur’an “kayyimen” olmuştur. Yani dimdik, dosdoğru ayaktadır. Kur’an insanları uyarmaktadır. Perişanlık, üzüntü ve kaygı verecek olan bir günün geleceği konusunda âlemleri uyarmaktadır. Evrenimiz yaratılmadan önce hiperuzay ('hyper-dimensional bulk') denilen bir yerde yüce Allah’ımızla bilinçlerimiz arasında bir antlaşma yapıldı. Hiperuzay Kur’an’da arş olarak geçer. Evreni de içine alan bir kavramdır. Antlaşmanın özü şuydu; şeytanın adımlarını takip etmemek, yüce Allah’ın ilahlığına teslim olmak, onun astından asla ilahlar edinmemek, erdemli olmak, güzel ve barışa yönelik faaliyetlerde bulunmak ve yargılama gününün geleceği konusunda bilgili olmak. İşte Kur’an bu antlaşmayı hatırlatır bizlere. Bu antlaşmayı bozanlara yüce Allah katında bir azap vardır. Antlaşmaya sadık kalanlarsa bu sınavda başarılı olurlar. Bu sınavda başarılı olan müminlere yani delillerle iman etmiş ve şirke girmemiş olan kimselere güzel bir karşılık verileceği müjde olarak bildirilmektedir.

(Kehf) 18:2

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

kayyimen

dosdoğru ayakta

قَيِّمًا

قوم

2

liyunzira

uyarması için

لِيُنْذِرَ

نذر

3

be'sen

bir perişanlığı/bir üzüntüyü/bir kaygıyı

بَأْسًا

باس

4

şediden

şiddetli

شَدِيدًا

شدد

5

min

مِنْ

-

6

ledunhu

katından/indinden

لَدُنْهُ

لدن

7

ve yubeşşira

ve müjdeler

وَيُبَشِّرَ

بشر

8

l-mu'minine

müminleri/itimat edenleri/emin olanları

الْمُؤْمِنِينَ

امن

9

ellezine

kimseleri

الَّذِينَ

-

10

yea'melune

yapan

يَعْمَلُونَ

عمل

11

s-salihati

düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler

الصَّالِحَاتِ

صلح

12

enne

ki

أَنَّ

-

13

lehum

onlaradır

لَهُمْ

-

14

ecran

bir ecir/bir karşılık.

أَجْرًا

اجر

15

hasenen

güzel

حَسَنًا

حسن

2140|18|2|قَيِّمًا لِّيُنذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِّن لَّدُنْهُ وَيُبَشِّرَ ٱلْمُؤْمِنِينَ ٱلَّذِينَ يَعْمَلُونَ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا
2. Kayyimen li yunzire be’sen şedîden min ledunhu ve yubeşşirel mu’minînellezîne ya’melûnes sâlihâti enne lehum ecren hasenâ(hasenen).