Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(İsrâ) 17:88

De ki: “Mutlak ki, eğer toplansa/bir araya gelse insan ve cin210 üzere getirmeye mislini/benzerini bu Kur'an'ın; getiremezler214 mislini/benzerini onun (Kur’an’ın); ve eğer olsa da bir kısmı onların bir kısmı için bir yardımcı/arka çıkan/destekçi.”

-210-

210İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.         

-214-

214Kur'an cin ve insanlara meydan okumaktadır. Tüm insanlar ve cinler bir araya gelip destekleşse de Kur'an'ın bir mislini yani benzerini getiremezler. Elbette Yüce Allah'ın bu meydan okuması boşuna değildir. Kur'an'ın matematiksel sistemine tanık olamayanlar bu meydan okumayı asla anlayamazlar. Kur'an'ın ayetlerine benzer kelimeler ve cümleler elbette insanlar tarafından ya da bilgisayarlar tarafından yapılabilir. Ancak Yüce Allah'ın meydan okuması Kur'an'ın 19 matematiksel sistemiyle kodlanmış olmasından ve bazı ayetlerin müteşabih/benzer anlamlı olmasındandır.

Kur'an'ın bazı ayetleri müteşabihtir; yani benzer anlamlıdır. Bu ayetlerin anlamını Yüce Allah'ın kendisi ve bir de ilimde derinleşenler anlar. Bu ayetlerin anlamı insanoğlunun bilimde derinleşmesiyle ancak tecelli eder. O nedenle müteşabih bir ayet getirmek bir insan veya cin için söz konusu bile olamaz. Kur'an'daki gibi çok sayıda müteşabih ayet getirmek için evrenin yaratılışına tanık olmak gereklidir.  

19 mucizesi Kur'an'ın sure sayısını, sure dizilişlerini, suredeki ayet sayısını, suredeki kelime sayısını, suredeki harf sayısını; ayetlerin dizilişlerini, ayetlerdeki kelime sayısını ve harf sayısını bütünsel olarak kodlamaktadır. Ayrıca bazı kelimeler üzerinden de koruma ve kodlama yapılmaktadır. Bu muhteşem sistemini bir benzeri de asla getirilemez. 19 sistemi henüz tamamlanmamıştır. 19 sistemi verileri kıyamete kadar ortaya çıkmaya devam edecektir. Süper bilgisayarlar ve yapay zeka yardımıyla Kur'an'ın daha birçok matematiksel mucizesi ortaya çıkarılacaktır inşAllah.     

(İsrâ) 17:88

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

kul

de ki

قُلْ

قول

2

leini

mutlak ki eğer

لَئِنِ

-

3

ctemeati

toplansa/bir araya gelse

اجْتَمَعَتِ

جمع

4

l-insu

insan

الْإِنْسُ

انس

5

velcinnu

ve cin

وَالْجِنُّ

جنن

6

ala

üzere

عَلَىٰ

-

7

en

ki

أَنْ

-

8

ye'tu

getirirler

يَأْتُوا

اتي

9

bimisli

mislini/benzerini

بِمِثْلِ

مثل

10

haza

bu

هَٰذَا

-

11

l-kurani

Kur'an'ın

الْقُرْانِ

قرا

12

la

لَا

-

13

ye'tune

getiremezler

يَأْتُونَ

اتي

14

bimislihi

mislini/benzerini onun

بِمِثْلِهِ

مثل

15

velev

ve eğer

وَلَوْ

-

16

kane

olsa da

كَانَ

كون

17

bea'duhum

bir kısmı onların

بَعْضُهُمْ

بعض

18

libea'din

bir kısmı için

لِبَعْضٍ

بعض

19

zehiran

bir yardımcı/arka çıkan/destekçi

ظَهِيرًا

ظهر

2115|17|88|قُل لَّئِنِ ٱجْتَمَعَتِ ٱلْإِنسُ وَٱلْجِنُّ عَلَىٰٓ أَن يَأْتُوا۟ بِمِثْلِ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانِ لَا يَأْتُونَ بِمِثْلِهِۦ وَلَوْ كَانَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ ظَهِيرًا
88. Kul leinictemeâtil insu vel cinnu alâ en ye’tû bi misli hâzel kur’âni lâ ye’tûne bi mislihî ve lev kâne ba’duhum li ba’dın zahîrâ(zahîran).