Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(İsrâ) 17:44

Tesbih57 eder O'nu (Allah’ı) yedi gökler ve yer; ve onlardaki kimse*; ve yoktur bir şeyden, ancak tesbih57 eder hamd4 ile O’nu (Allah’ı); fakat anlamazsınız tesbihlerini57 onların; doğrusu O (Allah) oldu Halîm58; Gafûr20.

-57-

57Yaratılış amacına uygun olarak bir rotada/yörüngede yüzüp ilerlemek.

-4-

4Efendi, komuta eden.

-58-

58Yumuşak huylu.

-20-

20Bağışlayan.

*Evrenimizde bizlerden başka akıl sahibi kimselerin olduğuna büyük bir işarettir. 
(İsrâ) 17:44

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

tusebbihu

tesbih eder

تُسَبِّحُ

سبح

2

lehu

O'nu (Allah’ı)

لَهُ

-

3

s-semavatu

gökler

السَّمَاوَاتُ

سمو

4

s-seb'u

yedi

السَّبْعُ

سبع

5

vel'erdu

ve yer

وَالْأَرْضُ

ارض

6

ve men

ve kimse

وَمَنْ

-

7

fihinne

onlardaki

فِيهِنَّ

-

8

ve in

ve yoktur

وَإِنْ

-

9

min

مِنْ

-

10

şey'in

bir şeyden

شَيْءٍ

شيا

11

illa

ancak

إِلَّا

-

12

yusebbihu

tesbih eder

يُسَبِّحُ

سبح

13

bihamdihi

hamd ile O’nu (Allah’ı)

بِحَمْدِهِ

حمد

14

velakin

fakat

وَلَٰكِنْ

-

15

la

لَا

-

16

tefkahune

anlamazsınız

تَفْقَهُونَ

فقه

17

tesbihahum

tesbihlerini onların

تَسْبِيحَهُمْ

سبح

18

innehu

doğrusu O (Allah)

إِنَّهُ

-

19

kane

oldu

كَانَ

كون

20

halimen

halîm/yumuşak huylu

حَلِيمًا

حلم

21

gafuran

gafûr/bağışlayan

غَفُورًا

غفر

2071|17|44|تُسَبِّحُ لَهُ ٱلسَّمَٰوَٰتُ ٱلسَّبْعُ وَٱلْأَرْضُ وَمَن فِيهِنَّ وَإِن مِّن شَىْءٍ إِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِۦ وَلَٰكِن لَّا تَفْقَهُونَ تَسْبِيحَهُمْ إِنَّهُۥ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا
44. Tusebbihu lehus semâvâtus seb’u vel ardu ve men fîhinn(fîhinne), ve in min şey’in illâ yusebbihu bi hamdihî ve lâkin lâ tefkahûne tesbîhahum, innehu kâne halîmen gafûrâ(gafûren).