Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nahl) 16:98
Öyle ki kıraat578 ettiğin zaman Kur’an’ı; öyle ki sığın Allah'a racîm411 şeytândan29.
-578-578Okumak, dikkatlice okumak, çalışmak, sesli olarak okumak.-411-411Fırlamış, taş gibi fırlatılmış, fırlatılan taş gibi uzaklaşmış.-29-

29Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

null
(Nahl) 16:98

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

feiza

öyle ki 

فَإِذَا

-

2

karate'

kıraat ettiğin zaman

قَرَأْتَ

قرا

3

l-kurane

Kur’an’ı

الْقُرْانَ

قرا

4

festeiz

öyle ki sığın

فَاسْتَعِذْ

عوذ

5

billahi

Allah'a

بِاللَّهِ

-

6

mine

 

مِنَ

-

7

ş-şeytani

şeytandan-

الشَّيْطَانِ

شطن

8

r-racimi

racim

الرَّجِيمِ

رجم

1997|16|98|فَإِذَا قَرَأْتَ ٱلْقُرْءَانَ فَٱسْتَعِذْ بِٱللَّهِ مِنَ ٱلشَّيْطَٰنِ ٱلرَّجِيمِ
98. Fe izâ kare’tel kur’âne festeız billâhi mineş şeytânir racîm(racîmi).