Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(İbrahim) 14:31

De ki kullarıma; iman47 etmiş kimselere; ikame572 etsinler salâtı5; ve infak etsinler6 rızıklandırdığımızdan onları; sırlı şekilde/gizlice ve alenen/bildirerek; önceden ki gelir bir gün; yoktur bir alışveriş onda; ve yoktur bir dostluk.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

-572-572Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak. -5-

5Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

-6-

6Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.  

(İbrahim) 14:31

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

kul

de ki

قُلْ

قول

2

liibadiye

kullarıma

لِعِبَادِيَ

عبد

3

ellezine

kimselere

الَّذِينَ

-

4

amenu

iman etmiş

امَنُوا

امن

5

yukimu

diksinler/ayağa kaldırsınlar

يُقِيمُوا

قوم

6

s-salate

salatı

الصَّلَاةَ

صلو

7

ve yunfiku

ve infak etsinler/harcasınlar

وَيُنْفِقُوا

نفق

8

mimma

مِمَّا

-

9

razeknahum

rızıklandırdığımızdan onları

رَزَقْنَاهُمْ

رزق

10

sirran

sırlı şekilde/gizlice

سِرًّا

سرر

11

ve alaniyeten

ve alenen/bildirerek

وَعَلَانِيَةً

علن

12

min

مِنْ

-

13

kabli

önce

قَبْلِ

قبل

14

en

ki

أَنْ

-

15

ye'tiye

gelir

يَأْتِيَ

اتي

16

yevmun

bir gün

يَوْمٌ

يوم

17

la

yoktur

لَا

-

18

bey'un

bir alışveriş

بَيْعٌ

بيع

19

fihi

onda

فِيهِ

-

20

ve la

ve yoktur

وَلَا

-

21

hilalun

bir dostluk

خِلَالٌ

خلل

1779|14|31|قُل لِّعِبَادِىَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ يُقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُنفِقُوا۟ مِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِىَ يَوْمٌ لَّا بَيْعٌ فِيهِ وَلَا خِلَٰلٌ
31. Kul li ibâdiyellezîne âmenû yukîmus salâte ve yunfikû mimmâ razaknâhum sirren ve alâniyeten min kabli en ye’tiye yevmun lâ bey’un fîhi ve lâ hilâl(hilâlun).