Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Ra'd) 13:3

Ve O'dur; ki yaydı/genişletti yeri/yeryüzünü; ve yaptı orada (yerde) revâsiye146; ve nehirler; ve her meyveden; yaptı orada iki çift (erkek-dişi); örter (Allah) geceyi171 gündüze170; doğrusu bundadır mutlak ayetler bir kavim/toplum için (ki) fikir yürütürler/derinlemesine düşünürler.

-146-

146Sabitleyiciler. Tektonik tabakalar arasındaki yitim/dalma zonlarında mantoya doğru kazık gibi çakılan yapılar. 

-171-

171Kur'an göre bir gün gündüz ve gece olarak ikiye ayrılır. Güneş'in kendisinin ufuktan tam olarak görünmez olmasıyla gece başlar ve Güneş'in kendisinin ufuktan ilk görünmesiyle sona erer.

-170-

170Kur'an göre bir gün gündüz ve gece olarak ikiye ayrılır. Güneş'in kendisinin ufuktan ilk görünmesiyle gündüz başlar ve Güneş'in kendisinin ufuktan tam olarak görünmez olmasına kadar devam eder.

(Ra'd) 13:3

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ve huve

ve O'dur

وَهُوَ

-

2

llezi

ki

ٱلَّذِى

-

3

medde

yaydı/genişletti

مَدَّ

مدد

4

l-erde

yeri/yeryüzünü

ٱلْأَرْضَ

ارض

5

ve ceale

ve yaptı

وَجَعَلَ

جعل

6

fiha

orada (yerde)

فِيهَا

-

7

ravasiye

revâsiye

رَوَٰسِىَ

رسو

8

ve enharan

ve nehirler

وَأَنْهَـٰرًۭا ۖ

نهر

9

ve min

ve

وَمِن

-

10

kulli

her

كُلِّ

كلل

11

s-semerati

meyveden

ٱلثَّمَرَٰتِ

ثمر

12

ceale

yaptı

جَعَلَ

جعل

13

fiha

orada

فِيهَا

-

14

zevceyni

çift (erkek-dişi)

زَوْجَيْنِ

زوج

15

sneyni

iki

ٱثْنَيْنِ ۖ

ثني

16

yugşi

örter (Allah)

يُغْشِى

غشو

17

l-leyle

geceyi

ٱلَّيْلَ

ليل

18

n-nehara

gündüze

ٱلنَّهَارَ ۚ

نهر

19

inne

doğrusu

إِنَّ

-

20

fi

فِى

-

21

zalike

bundadır

ذَٰلِكَ

-

22

layatin

mutlak ayetler

لَـَٔايَـٰتٍۢ

ايي

23

likavmin

bir kavim/toplum için

لِّقَوْمٍۢ

قوم

24

yetefekkerune

fikir yürütürler/derinlemesine düşünürler

يَتَفَكَّرُونَ

فكر

1708|13|3|وَهُوَ ٱلَّذِى مَدَّ ٱلْأَرْضَ وَجَعَلَ فِيهَا رَوَٰسِىَ وَأَنْهَٰرًا وَمِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ جَعَلَ فِيهَا زَوْجَيْنِ ٱثْنَيْنِ يُغْشِى ٱلَّيْلَ ٱلنَّهَارَ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
3. Ve huvellezî meddel arda ve ceale fîhâ revâsiye ve enhârâ(enhâren), ve min kullis semerâti ceale fîhâ zevceynisneyni yugşil leylen nehâr(nehâre), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).