Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Hûd) 11:91
Dediler: "Ey Şuayb! Fıkıh770 eder değiliz dediğinden çoğunu; ve doğrusu biz mutlak görürüz seni içimizde bir zaaflı*; velev/şayet olmasa birliğin/grubun mutlak recmederdik906 seni; ve yoktur senin bizlere karşı bir azizliğin**."
-770-

770Anlamak, kavramak, iç yüzünü anlamak, anlayış, bilincine varmak.

-906-906Taş fırlatmak, taş fırlatarak/atarak uzaklaştırmak/öldürmek.

*Eksik, zayıf.

**Güç yetirmen.

null
(Hûd) 11:91
null

1562|11|91|قَالُوا۟ يَٰشُعَيْبُ مَا نَفْقَهُ كَثِيرًا مِّمَّا تَقُولُ وَإِنَّا لَنَرَىٰكَ فِينَا ضَعِيفًا وَلَوْلَا رَهْطُكَ لَرَجَمْنَٰكَ وَمَآ أَنتَ عَلَيْنَا بِعَزِيزٍ
91. Kâlû yâ Şuaybu mâ nefkahu kesîren mimmâ tekûlu ve innâ le nerâke fînâ daîfâ(daîfen), ve lev lâ rehtuke le recemnâke ve mâ ente aleynâ bi azîz(azîzin).