Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Yunus) 10:4
O'nadır* dönüş yerleriniz topluca; vaadi Allah'ın bir haktır/gerçektir; doğrusu O* benzersiz başlatır yaratışı; sonra geri döndürür onu ; cezalandırmak63 için kimseleri (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18 eşitlikle ve kimseleri (ki) kâfirlik25 ettiler; onlaradır** kaynardan bir şarap*** ve elim/acıklı bir azap; kâfirlik25 ederler olduklarına.
-63-

63Karşılık, hak edilen.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

-18-

18Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

*Allah.

**Kâfirlere.

***İçecek.

null
(Yunus) 10:4

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ileyhi

O'nadır

إِلَيْهِ

-

2

merciukum

dönüş yerleri onların

مَرْجِعُكُمْ

رجع

3

cemian

topluca

جَمِيعًا

جمع

4

vea'de

vaadi

وَعْدَ

وعد

5

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

6

hakkan

bir haktır/gerçektir

حَقًّا

حقق

7

innehu

doğrusu O

إِنَّهُ

-

8

yebdeu

benzersiz yaratır

يَبْدَأُ

بدا

9

l-halka

yaratışı

الْخَلْقَ

خلق

10

summe

sonra

ثُمَّ

-

11

yuiyduhu

geri döndürür onu

يُعِيدُهُ

عود

12

liyecziye

cezalandırmak için

لِيَجْزِيَ

جزي

13

ellezine

kimselere

الَّذِينَ

-

14

amenu

iman etmiş

امَنُوا

امن

15

ve amilu

ve yaparlar

وَعَمِلُوا

عمل

16

s-salihati

salihat

الصَّالِحَاتِ

صلح

17

bil-kisti

eşitlikle

بِالْقِسْطِ

قسط

18

vellezine

ve kimselere

وَالَّذِينَ

-

19

keferu

kâfirlik ettiler

كَفَرُوا

كفر

20

lehum

onlaradır

لَهُمْ

-

21

şerabun

bir şarap

شَرَابٌ

شرب

22

min

 

مِنْ

-

23

hamimin

kaynardan

حَمِيمٍ

حمم

24

ve azabun

ve bir azap

وَعَذَابٌ

عذب

25

elimun

bir elim/acıklı

أَلِيمٌ

الم

26

bima

 

بِمَا

-

27

kanu

olduklayırla

كَانُوا

كون

28

yekfurune

kâfirlik ederler

يَكْفُرُونَ

كفر


1366|10|4|إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا وَعْدَ ٱللَّهِ حَقًّا إِنَّهُۥ يَبْدَؤُا۟ ٱلْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ لِيَجْزِىَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ بِٱلْقِسْطِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَهُمْ شَرَابٌ مِّنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌۢ بِمَا كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ
4. İleyhi merciukum cemîâ(cemîan), va’dallâhi hakkâ(hakkan), innehu yebdeul halka summe yuîduhu li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti bil kıst(kıstı), vellezîne keferû lehum şerâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).